1 | Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muasırlaşmak / Ziya Gökalp | #kom2020


Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muasırlaşmak

Yazarı: Ziya Gökalp

Yayın Yılı: 1918

Bugün felsefe keşfolunmuş, bir sürü bilginin toplamı sayılmaz; felsefe bu bilgiyi durmaksızın keşfederek düzelten yöntemlerdir. Yine anlaşılıyor ki bizde ne gerçek anlamıyla felsefe, ne de filozof vardır.

2020 Klasik Kitap Okuma Maratonu benim açımdan çok güzel başladı. Maratona yerli bir klasik eserle başlamak istedim çünkü her yıl yabancı klasikleri çoğunlukta okuyorum. Bunu bu yıl değiştirmek, sayıyı eşitlemek istiyorum. İşte bu yüzden başlangıcımı da güzel bir Türk klasiğiyle yapmak istedim.

Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak aslında hep aklımın bir köşesindeydi; okumak isteyip de yakın zamanda okuyacaklarım listesine bir türlü giremeyen eserlerdendi. Okul için yaptığım bir ödevin araştırması sırasında dönemin fikir akımlarından İslamcılık hakkında bilgi topluyordum. Ödevimin odak noktası M.Akif Ersoy ve İstiklal Marşı'ydı ama doğal olarak o döneme hakim olan atmosferi ve diğer fikir akımlarını da göz önüne almam gerekiyordu ödevin tutarlı olabilmesi için. Dolayısıyla araştırmam sırasında devamlı Türkçülük ve Ziya Gökalp karşıma çıktı, adeta bana bu eseri hatırlatıp durdular. 

Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, döneme hakim olan fikir akımlarının başında gelen bu üç düşünce sistemini bütünleştirici bir yaklaşımla adeta harmanlıyor. Üçünün birbirinin tamamlayıcısı olduğunu ileri sürerek, bu düşüncelerin sentezi olacak bir yaklaşımın devletin ve milletin yararına olacağını savunuyor.

Her şeyden önce bence bu eser, yazıldığı dönem hakkında bildiğinizi sandığınız yargıları yerle bir edebilir. Türkçülük akımının nasıl ve neden ortaya çıktığını öğrendiğimde gerçekten şaşırdım; önceden tahmin ediyordum şundan bundan dolayıdır diye ama o zamanlar yaygın olan düşüncelerin tahminlerimle alakası yoktu. 

Ayrıca kitabı okurken, bölüm bölüm ilerledikçe Cumhuriyet'in temelini oluşturan fikrin nasıl geliştiğini de görebiliyorsunuz. Atatürk devrimlerini anlamak açısında da ufuk açıcı bir okuma oldu diyebilirim. Dahası Atatürk'ün söylediği ve yaptığı her şeyde bu kitaptaki fikirlerin izleri var gibi geldi bana ki Atatürkümüzün Ziya Gökalp'ten ne denli etkilendiğini şu sözlerinden anlıyoruz: "Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp'tir."

Dediğim gibi Ziya Gökalp'in görüşlerini okudukça Atatürk'ün ne yapmaya çalıştığını, yaptıklarını ve söylediklerini daha iyi anlamlandırmaya başladım. Eminim Gökalp'in diğer eserlerini okudukça bu anlamlandırma süreci devam edecek benim için. 


Bir ulus tehlikede kaldığı zaman, onu bireyler kurtarmaz; ulus, kendi kendinin kurtarıcısı olur. 

Kitabı Bordo&Siyah yayınlarından okudum. Başında 12 sayfa kadar Ziya Gökalp'in hayatı ve kişiliği ile ilgili bir yazı vardı, bu kısmı da ilgiyle okudum. Okuduğum sadeleştirilmiş bir baskıydı ama tam metindi. Bunun yanı sıra yazarın kullandığı, sadeleştirilen özgün kelimeler de aşağıda dipnot olarak verilmişti. Baktıklarım oldu, hatta bazı sözcükleri Ziya Gökalp'in kullandığı şekliyle görünce söylenenleri daha iyi kavradığım da oldu. Kısacası basımdan son derece memnun kaldım, Bordo&Siyah'ı tavsiye ederim.

Bazı sözcükler sadeleştirilmiş olsa da cümle düzeyinde ya da düşünceleri aktarış şekliyle Ziya Gökalp'in anlatımının gayet açık ve anlaşılır olduğunu düşünüyorum. Ayrıca düşüncelerini öyle düzenli ve tutarlı bir şekilde aktarıyor; bunları öyle haklı gerekçelerle ve uygun örneklerle destekliyor ki görüşlerine hak vermemek elde değil. Atatürk'ü neden etkilediğini de anlamak hiç zor değil.


Bence herkesin okuması gereken bir inceleme. Belli ki zaman içinde tekrar tekrar okuyacağım, altını çizdiğim, not aldığım çok yer var. Üzerine düşünmem gereken kısımlar da az değil. Dediğim gibi Gökalp'in diğer kitaplarını da arayı çok soğutmadan okumak istiyorum. Sırada kitabı benim için Türkçülüğün Esasları olacak.


Birey, kimi zaman bilincine fazla tutsak olduğu için akıllıca düşünemez; kimi zaman da, aklına fazla bir yetki verdiği için bilincinin duygularını boğar.

Bu kitap #kom2020 kapsamında okunmuştur. Maratonun detayları için şu yazıya göz atabilir, diğer katılımcıların bu etkinlik kapsamında yazdıkları yorumlara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.






Siz "Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muasırlaşmak" kitabını okudunuz mu?

Hakkında neler düşünüyorsunuz?

Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

7 Yorumlar

  1. Ben de maraton için liste yapmadım, dediğin gibi liste yapınca uyamıyorum hiçbir anlamı kalmıyor :D Yorumlarınla maratona renk katacaksın canım, çok sevindim katılmana ^.^

    YanıtlaSil
  2. hımms ilginç olabilir bu kitap eveet, pek okumadığım tür olsa da iyi diyosuuun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten hemencik okunuyor ama ilgini çekmiyorsa okumasan da olur yaani :D

      Sil
  3. bende bende katılıyorum yarın heemen başlayacağım.yaşasın klasikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok mutlu oldum, beraber okuyunca daha verimli oluyor :')

      Sil
  4. İsmini duydum ama okumadım. Yazardan hiçbir kitap okumadım ben. Halbuki edebiyat derslerinde ismini ne kadar sık duyuyordum. Umarım bir gün okuyabilirim. Güzel bir Türk klasiğiyle etkinliğe başlamana sevindim. Diğer kitapları da aynı beğeniyle okursun umarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıl güzel başladı okuma açısından, böyle devam eder umarım. Kitap dediğim gibi çok açık ve akıcı, bir oturuşta bitirilebilir. :')

      Sil