3 | Kumarbaz / Dostoyevski | #2020


Kumarbaz

Özgün Adı: игрок
Yazarı: Dostoyevski
Yayım Yılı: 1866
Çeviren: Koray Karasulu


Belki de ruh sayısız duyguyu bir anda tattıktan sonra tatmin olmuyor, huzursuzlanıyor ve nihani bir bitkinliğe varıncaya dek, her defasında artan bir şiddetle yepyeni duygular tatmak istiyordur.

Yılın üçüncü klasik eserinin yorumuyla herkese merhaba! Yıla okuma  açısından çok güzel başladım - bunda yarıyıl tatilinde olmamın büyük rolü var, tabii okuduğum her kitabın birbirinden güzel olması da etkili. Aman nazar değmesin diyor ve bu muhteşem eserden bahsetmek istiyorum biraz.

Kumarbaz, sizi hüüüüp diye içine çekiveren bir kitap. Okurken zamanı unutturan, anlatılan sahnelere bizzat dahil oluyormuş hissi uyandıran ve bittiğinde tadını damağınızda bırakan o mükemmel eserlerden biri. Şimdiye kadar yazardan dört kitap okudum yalnızca: Ev Sahibesi, Beyaz Geceler, Yeraltından Notlar ve Suç ve Ceza. Hiç okumamış olsanız dahi biliyorsunuzdur Dostoyevski'nin yazarlığını: karakter tahlilleri, ruh çözümlemeleri ve psikolojik gözlemleri nedeniyle okura kolay bir okuma sunmaz aslında. Kumarbaz'a da bu gerçekleri göz önüne alarak başlamıştım; en son okuduğum kitabı da Yeraltından Notlar olunca kendimi düşündürücü, derin bir eser okumaya hazırlamıştım. 

Oysa Kumarbaz, sürükleyici-merak uyandıran olay örgüsü ve renkli, tanımaktan keyif alacağınız karekterleriyle yazarın diğer kitaplarına pek benzemiyor. Diyaloglar fazlaca yer tutuyor, ayrıca karakterlerin dünyasına da derinlemesine inmiyor yazar. Daha çok olay odaklı bir roman aslında. Yine de bunları söyleyerek kitabın yüzeysel olduğunu ima etmiyorum kesinlikle. Eser, kendisine "klasik" denmesinin hakkını verir nitelikte. Yazar derinlemesine bir karakter analizi sunmuyor olsa da bence okuyucu karakterlerin kişilik özelliklerini ve mizaçlarını yer verilen diyaloglardan çıkarsayabiliyor. Bunu sağlayan da yine Dostoyevski'nin, kişilerin karakterini diyaloglara yansıtabilme yeteneği.

En şaşırtıcı olansa yazarın bu kitabı yaklaşık bir ay gibi bir sürede yazmış olması. Hem de kumar borcunu ödemek için. Çok hoş değil mi? İlginç bir bilgi daha, kendisi Suç ve Ceza'yı da aynı yıl yazıyor. Genel olarak ticari kaygıyla yazılmış bir kitabın bu kadar dolu olması, cümleleri arasından kalite fışkırması beni gerçekten şaşırttı. Her şey gibi, edebiyat da eskiden daha nitelikliymiş sanki. 

Kitabın özellikle ortalarında heyecandan cümleleri takip edemedim, ucunu kaçırdığım yerler oldu. Hele bu kısımlarda "Baboulinka" diye bir karakter girdi kitaba, o andan sonra her şey daha güzel oldu. Bir Dostoyevski kitabı okurken sesli bir şekilde güleceğimi hiç tahmin etmezdim - bu kitap benim için gerçekten büyük sürpriz oldu. Hiçbir şey için değilse bile şu muhteşem Baboulinka için okunur bu kitap! Ayrıca, hikayenin anlatıcısı olan Aleksey İvanoviç de bence ilgi çekici bir karakterdi, onu daha yakından tanıma fırsatım olsun isterdim.

Yalnız, sonu biraz üstünkörü yazılmış, aceleye getirilmiş gibi geldi bana. Belki gerçekten de öyle oldu. Keşke öyle olması gerekmeseydi ama, bir elli-altmış sayfa daha uzun olsaydı kitap olaylar daha tatmin edici bir şekilde bağlanabilirdi. Sırf bu yüzden Goodreads'te kitaba dört yıldız verdim. 

Okuduklarım arasında en akıcı Dostoyevski kitabı buydu ve yazarın kitaplarına başlamak için harika bir seçenek olabilir!

Bahsetmeden geçmeyeyim, İş Bankası-Koray Karasulu çevirisi enfesti. Hatta kendisi bu çevirisiyle Dil Derneği 2014 Ömer Asım Aksoy Çeviri Ödülü'nü kazanmış. Eh, hak etmiş. Eline, emeğine sağlık.

Fazla kısa ve yüzeysel bir yorum yazısı olduğunun farkındayım. Daha ayrıntılısını yazmak için bir kez daha okumam gerekiyor sanırım kitabı. Şimdilik yalnızca üzerimde bıraktığı etkiyi şöyle bir anlatmak istedim. Amacım ulaşabildiğim ne kadar kişi olursa onları bu kitabı okumaya ikna etmek!

İnsan doğuştan zorbadır ve acı çektirmeyi sever.


Bu kitap #kom2020 kapsamında okunmuştur. Maratonun detayları için şu yazıya göz atabilir, diğer katılımcıların bu etkinlik kapsamında yazdıkları yorumlara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.






Siz Kumarbaz'ı okudunuz mu?

Hakkında neler düşünüyorsunuz?

Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. Bence çok güzel bir şekilde kitabı incelemişsiniz. Okurken hiç yüzeysel yazılmış diye düşündürmedi yazınız.
    Bu kitabı bir arkadaşımdan duymuştum ama hiç derinlemesine kitabı araştırmamıştım. Ellerinize ve kaleminize sağlık! Kitabı, okunacak kitaplarım bitince almayı düşüneceğim. Tekrardan ellerinize sağlık diyorum ve sevgiler gönderiyorum! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu duyduğuma çok sevindim! Umarım kısa zamanda okur ve çok keyif alırsınız. Çok teşekkürler, benden de çokça sevgiler ^.^

      Sil
  2. Kitabı çok güzel ve sürükleyici anlatmışsın ellerine sağlık:)

    YanıtlaSil
  3. okudum, iyi tabii, bir yeraltından notlar olmasa daa :) biliyon mu, dostoyevski gerçekten de bir kumarbazmış. sürekli oynarmış ve hep borca girermiş, borçlarını ödemek için yayıncılardan önceden avans alırmış, sonra yazarmış romanı :) hep borçla geçmiş yaşamı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eveet, okumuştum bu kitabı araştırırken. Çok acayip gerçekten :D

      Sil
  4. Bence sen de keyifle okursun İlkay, geciktirme al hemen okuma listene :')

    YanıtlaSil
  5. Kumarbaz, Dostoyevski‘nin gençlik yıllarını, tutkulu aşkını ve kumar tutkusunu kaleme aldığı yapıtlarından biridir.

    Dostoyevski’nin parasızlıkla ve kumar düşkünlüğüyle mücadelesini anlatır.

    Kitaptaki en sevdiğim alıntı:

    ❝Başkalarının önünde ezilip büzülmeden, gönlünün dilediği gibi davranmaktan daha güzel bir şey yoktur.❞

    Devamını bloğumda bulabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/dostoyevski-kumarbaz-kitap-yorumu/

    YanıtlaSil