Crash Landing on You (2019) | Dizi Yorumu


Crash Landing On You
Orijinal Adı: 사랑의 불시착
Yayım Yılı: 2019-2020


Herkese merhaba! Uzun zamandır blogdan uzak kaldım. Oysa hep evde oturup duruyordum, devamlı içerik üretmem gerekir ama önceki yazılarda da - aylık raporlarda - derslerimin yoğunluğundan bahsettim. Vakit buldukça bir iki şey izlemek ve okumak dışında hiçbir şey yapamıyorum. 

Bu dizi hakkında bir şeyler yazmak istedim çünkü Crash Landing on You, uzuuuun zamandır sonunu getirebildiğim ilk Kore dizisi. En son Goblin'in finalini izlemiştim, sonra dizi beni lanetledi mi ne yaptı bilmiyorum ama sonra izlemeye çalıştığım dizileri hep yarım bıraktım; mesela Pinocchio, Suspicious Partner, Fight For My Way, Strong Woman Do Bong-Soon, Legend of the Blue Sea hep hevesle başlayıp bir süre devam edip sonra sıkılıp bıraktığım diziler olmuştu. Dolayısıyla şu sıralar Crash Landing on You'nun yeri bende ayrı. 


Diziyi diğerlerinden farklı kılan önemli bir bölümünün Kuzey Kore'de geçiyor olması. Orasıyla ilgili bildiklerimiz ve ekranda gördüklerimiz çok sınırlı olduğu için ben büyük bir merakla başladım zaten diziye. Büyük bir şirketin sahibi ve başka bir büyük şirketin varisi olan Yoon Se-Ri isimli kadın karakterimiz bir gün bir kaza sonucu Kuzey Kore'ye ait bir askeri bölgeye düşer. Asker Ri Jeong Hyeok'un onu bulmasıyla olaylar gelişir. Aslında özünde, ikisinin imkansız aşkı anlatılır. 

Mekan olarak Kuzey Kore'yi izlemek dediğim gibi benim için heyecan ve merak dolu bir deneyimdi. Sanırım senaryoyu yazarken oradan güneye kaçmış birkaç insandan yardım almışlar. Dolayısıyla ben ekrana yansıyanlara çoğunlukla güvendim, inandım. İki ülkenin aynı milletten olması ve aynı dili konuşuyor olması; buna rağmen böylesine düşman olmaları insanı Koreli olmasa dahi üzüyor. Karakterlerin iki ülkenin birleşmesi konusundaki umutsuz umutları gerçekten duygusaldı bence.


Ana karakterlerimizi Son Ye-jin ve Hyun Bin oynuyor. Kadın başrol oyuncusunu ilk kez izliyorum fakat güzelliğine hayran kaldım. Kendisini aslında Personal Taste'de izlemeye çalışmıştım fakat dizi pek sarmamıştı, birkaç bölüm izleyip bırakmıştım. Orada bu kadar güzel gelmemişti gözüme, kadın yaş aldıkça güzelleşiyor demek ki. Hyun Bin zaten bildiğimiz gibi. Sadece dizinin ilk kısmında devamlı "Daha çok konuşsun," diye düşündüğüm oldu. Yüz ifadeleriyle götürüyordu  bazen diyalogları. Bu da aslında karakteriyle ilgili bir şey tabii ama hiç konuşmayıp konuştuğunda da kendini zorluyor gibi görünüyordu. Yoon Se-ri karakteri ise başlarda çok da samimi hissetmediğim ama bölümden bölüme sıcaklığı, samimiyeti ve elbette güzelliği artan bir kişilik oldu gözümde. İkisinin uyumu ise gerçekten, tadından yenmiyor. 


Diğer karakterleri de çok sevdim, abartılı veya zorlama bulduğum bir karakter yok sanırım. Özellikle Ri Jeong Hyeok'un astları ve köydeki teyzeler bayılarak izlediğim karakterler oldular. İkinci çift, Gu Seung-joon ve Seo Dan, önceleri sahnelerini atlayarak izlediğim, dizinin ikinci yarısında ise yüzümde aptal bir gülümsemeyle izlemeye kıyamadığım bir çiftti. Onların ilişkisini, kimyasını, diyaloglarını daha çok sevdiğimi bile söyleyebilirim. Şaşırtıcı ama Se-ri'nin ağabeyi ve onun eşi Yoon-Se-jun ve Do Hye-ji ikilisini de eğlenerek izledim. Diğer ağabey-yenge çiftine bakılacak olursa bu ikisi daha saf ve daha sempatikti bence. 



Diziyi izlerken hoşuma gitmeden/beni rahatsız eden iki şey oldu. Birincisi diziyle değil benimle alakalı aslında. Kuzey/Güney farklılığının en çok hissedildiği yer elbette Koreceydi. Kuzeyli karakterlerle Güneyli karakterlerin konuştuğu Korece arasında önemli faklılıklar vardı; bunu anlayamasam da tahmin etmek güç değil. Zaten diyaloglardan da anlaşılıyordu bu. Yine de bunu yalnızca belirtildikleri zamanlarda değil, doğal şekliyle anlayabilmek isterdim. Ancak öyle keyfi çıkardı çünkü bu durumun. Koreli olmayan veya Korece'ye hakim olmayan her izleyici için dizideki bu durum kesinlikle bir kayıptı bence. Bahsedeceğim ikinci şey ise biraz spoiler içeriyor olabilir; buradan sonraki cümleleri paragraf sonuna kadar, izlemeyenler okumayabilir. Kurgulardaki kader teması normalde beni çok rahatsız etmez; elbette dozunda olduğu zaman. Bence Crash Landing on You'daki "kader" biraz abartılmıştı. Geçmişte o kadar çok karşılaşmaları bana bu kader olgusu zorlanmış gibi geldi. Bu kader meselesini anlatan ilk sahne çok güzeldi, hani Yoon Se-ri'nin teknede piyanonun sesini duyması filan; hatta Ri Jeong Hyeok'un yüzünü tam olarak görememesi. Ne kadar naif, ne kadar duygusaldı. Fakat sonra kusura bakmayın ama - suyunu çıkardılar!

Bunlar dışında dizide hoşuma giden daha fazla şey var. En önemlisi benim en gıcık olduğum Kore dizisi klişesinin yer almaması: Aşık karakterlerden biri bir kaza geçirir ve yaşananları unutur. Sonraki bölümler ona her şeyi hatırlatmaya çalışmakla geçer. YA DA. Aşık karakterlerden biri çok uzağa gider. BEŞ YIL SONRA yazar. Tekrar buluşurlar. Bu bilmemkaç yıl sonra olayına inanılmaz ayar oluyorum ben. Crash Landing on You bunu asla yapmadı, bunun için senaristlere kocaman teşekkür ediyorum. Hatta ben sonundan oldukça ütopik bir esinti bekliyordum ama bence yine pek çok diziye göre realist bir şekilde bitti hikayemiz. Dolayısıyla benim için çok buruktu, hatırladıkça hüzünleniyorum.


Hoşuma giden bir başka önemli şey ise gereksiz yerme, taşlamaların olmamasıydı. Elbette Kuzey Kore ile bildiklerim oldukça sınırlı ama abartılı bir kötülemeyi de hissederdim diye düşünüyorum. Mantıksız gelen hiçbir eleştiri yoktu bence dizide. Keza Kuzey'e olduğu kadar Güney'e de yöneltilen eleştiriler vardı. Her iki tarafın da birbirileri hakkında başkaları tarafından oluşturulan, beslenen ön yargıları olduğunu gördük. Dışarıdan bakan biri olarak iki tarafın, farklılıklarından çok "aynılıklarının" daha baskın olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden orta yolu bulabilmeleri ve yeniden "bir" olabilmelerini umut ediyorum. 

Bence özellikle konusuyla unutulmayacak diziler arasında yerini aldı Crash Landing on You. Kurgusu, karakterleri ve atmosferiyle de bu yerini sağlamlaştırdı. Elbette zıtlıklar üzerine kurulu bir hikayeydi izlediğimiz fakat artık ezberlediğimiz kalıpların dışına bir adım da olsa atmayı başardı bence. Hatılanmaya değer karakterler, sahneler ve diyaloglar sundu izleyiciye. Kısacası Crash Landing on You iyi ki izledim dediğim bir dizi oldu. Kesinlikle önereceğim diziler arasına da girdi. 

Hala izlemediyseniz mutlaka bir şans verin.

Muggle öneriyor :')

*Görseller Pinterest'ten alınmıştır.

Siz Crash Landing On You'yu izlediniz mi?
Hakkında ne düşünüyorsunuz?
Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. izledim ilk çıktığında düzenli takip ettim 7.bölüme kadar sanırım ama ondan sonra dersler ağırlaştı bıraktım. ben bırakınca uzun zaman sonra başlarım. artık izlesem diye düşünüyordum hep yazın karşıma çıktı. harika dizi yorumu olmuş. iyi değerlendirmişsin kore dizilerinde sevmediğin kısımlara ben de katılıyoırum

    YanıtlaSil
  2. Tam yerinde bırakmışsın izlemeyi! Ben de yedinci bölümde bırakacaktım neredeyse, bir arkadaşım devam etmem için motive etti beni de. İyi ki devam etmişim dedim. Sen de devam ettiğine pişman olmayacaksın bencee :') Teşekkür ederimm ^.^

    YanıtlaSil
  3. İzleyeceğim çok güzel olduğunu duydum. :) izleyince yine gelirim umarım 🙃🙃

    YanıtlaSil
  4. İzledim ben çok beğenmiştim. Ikilinin uyumları hele 💕

    YanıtlaSil