Algernon'a Çiçekler / Daniel Keyes | Kitap Yorumu


"Çok düşük bir IQ ile doğan Charlie, bilim adamlarının, zeka seviyesini artıracak deneysel ameliyatı gerçekleştirmeleri için kusursuz bir adaydır. Bu deney Algernon adındaki laboratuvar faresinde test edilmiş ve büyük bir başarı elde edilmiştir. Ameliyattan sonra Charlie yavaş yavaş normal IQ düzeyine ulaşır, bununla da kalmaz, sonrasında herkesten daha zeki bir dahi olur. Eski hali ve bu yeni hali arasında sürekli karşılaştırmalar yapar ve istediğinin gerçekten bu olup olmadığını sorgular."



Algernon’a Çiçekler, herkesin etkilendiği, Goodreads’te 5 üzerinden 4.22 puan almış bir kitap. Dolayısıyla beklentim büyüktü. Yine de ben, kitabı çok etkileyici bulmayışımı büyük beklentime vermiyorum. Beklentim düşük olsaydı da bir şeyler eksik kalırdı benim için.

Kitabın hikayesi gerçekten çok ilgi çekici. Okumadan konusunu biliyordum ve çok da merak ediyordum. Normalde çok sulu-göz bir muggle olduğum için de okurken bol bol ağlarım diye düşünüyordum.

Oysa gözlerim bile dolmadı.

Pek çok kişiyi nasıl bu kadar sarstığını, nasıl krizlere sokacak kadar ağlattını da bir türlü anlamadım. Çünkü bence, konusu çok güzel olsa da anlatımı, işleyişi çok zayıftı.

Anlatıcımız düşük zekâ seviyesi ile dünyaya gelmiş olan Charlie. Kitap onun söz konusu deney için yazdığı ilerleme raporlarından oluşuyor. Yani Charlie’nin hikayesini bizzat ondan dinliyoruz. İlk başlarda, Charlie moronken yazdıklarıyla sonradan, zekâ seviyesi yükseldikçe yazdıkları arasındaki fark elbette görülüyor, fakat bana kalırsa Charlie’nin anlatıcılığı yeterinde derinleşememiş.

Şöyle ki, Charlie gittikçe daha da akıllanıp çevresindeki hatta dünyadaki neredeyse herkesten daha zeki ve yetenekli hale geldiğinde ben bir şekilde onun anlatıcı niteliğinin de gelişmesini ve edebi üslubunun daha üst düzeylere çıkmasını bekledim. Onca dil bilip teori geliştiren bir dahi haline gelmesi sadece sözde kaldığı için aslında Charlie’nin bu gelişimi beni pek etkileyemedi. Daha açık söylemem gerekirse, yazar Keyes Charlie’nin gelişimini sadece söyledi, gösteremedi.

Olay örgüsü zayıftı, oysa böyle bir konu vurucu pek çok sahneyle, duygu yüklü diyalog ve iç monologlarla, ruh çözümlemeleriyle destekli merak uyandıran bir olay örgüsüyle işlense bence çok daha etkileyici bir kitap ortaya çıkardı.

Hoş, kitaptan bu haliyle bile etkilenen tonla okur var. Bir tek beni etkileyemedi gibi hissediyorum.

Kitabı bitirdikten sonra Charlie’nin özellikle akıllı biri olduktan sonra çok itici ve çekilmez bir adam olduğunu düşünüp kitaba 2 puan vermeye karar vermiştim. Fakat sonra üstüne düşününce, aslında kitapta da çevresindeki insanların Charlie’yi akıllıyken daha az sevdikleri ve onun küstahlığından, iticiliğinden yakındıklarını fark ettim. Bir okur olarak ben bile Charlie’nin kitabın başındaki halini daha çok sevmiştim. Bu farkındalık kitaba biraz daha sempati duymamı sağladı ve puanımı 3'e çıkardım.

Belki daha erken yaşlarımda okusaydım daha çok etkilenirdim, kitap bana daha çok dokunurdu. Charlie’nin halini, başından geçenleri düşündükçe, dünyada bunları yaşamak zorunda olan insanları hatırlayıp üzülüyorum. Yüreği katı bir insan değilim, özellikle Charlie’nin çocukluğunda yaşadıklarını okurken içim burkuldu. Ne var ki anlatım yoğun ve derinlikli değildi, bu yüzden üzüldüğüm ve beni bir insan olarak etkileyen yalnızca salt olayın/ durumun kendisi oldu.

Konusu ve teması kitabı okunmaya değer kılsa da anlatım ve olay örgüsü açısından yetersiz bulduğum bir kitap oldu Algernon’a Çiçekler. (Algernon demişken, Charlie ve Algernon ilişkisi de çok yüzeysel kalmıştı bence, bana hiç geçmedi.) Ortaokul, en geç lise çağında okusaydım daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Bu durumda, okumasam da olurmuş kanaatindeyim.

💛💛💛

Yorum Gönder

0 Yorumlar