Aylık Rapor | Aralık 2017


Herkese merhaba,

Değerlendirme yazıları arasında kendimi öylesine kaybetmişim ki bu ayın raporunu yazmayı neredeyse unutuyordum. 

Aralık benim için çok yoğun bir aydı ve çok hızlı geçti aslında. Yani geçerken pek hızlı gibi gelmedi sınavlar yüzünden, kabus gibiydi ama dönüp bakınca çabuk geçmiş gibi geliyor. 

İyisiyle kötüsüyle bir dönem daha bitirdim. Bu dönemi hep "en çok çalıştığım" dönem olarak hatırlayacağım. Tabii ikinci dönem daha kötü olmaz, gelen gideni aratmazsa.

Aynı zamanda çok şey de öğrendim. Keyifle katıldığım, ödevlerini bile zevkle yaptığım dersler de aldım, sevmeyeceğimi düşündüğüm ama sonra fikrimi değiştiren dersler de oldu. Grup çalışması sayesinde aynı sınıfta olmamıza rağmen çok da tanımadığım güzel insanları tanıma fırsatı buldum. 

Kısacası yılın son ayı hem koşuşturmaca ve yorucu görevlerle geçti, hem de yılı iyi hatırlatacak şeyler de oldu. 

Gelelim neler okuyup neler izlediğime;




Okunanlar

Bu ay 4ü manga olmak üzere 6 kitap okumuşum. Mangaların çoğunlukta olmasının tek nedeni finaller, ben değilim.


- Akatsuki No Yona Volume 9 5/5

Animesini izleyip çok beğendim fakat devamı çekilmediği için kendimi hemen mangalardan hikayeye devam ederken buldum. Bence çok eğlenceli bir kurgu, tavsiye ediyorum.

- Zübük / Aziz Nesin 3/5

İlk Nesin okuyuşumdu. Aslında kitap çok hoşuma gitti, zaten eleştirel kitapları seviyorum. Bir noktadan sonra ilgimi kaybettiğimi hissettiğim için üç puan vermiştim. Fakat kesinlikle Aziz Nesin okumaya devam edeceğim!

- Akatsuki No Yona Volume 10 5/5

- Madam Arhur Bey ve Hayatındaki Her Şey / Mine Söğüt 2/5

Beş Sevim Apartmanı'ndan sonra yazarın tarzını çok beğenmiş ve hemen diğer kitaplarına saldırmıştım ama cık. Olmadı. Sevemedim.

- Akatsuki No Yona Volume 11 4/5

- Akatsuki No Yona Volume 12 5/5

İzlenenler

Filmler

- The Fountain (2006) 5/5

Beni ne kadar etkilediğini kelimelerle ifade edemiyorum. Yazarak anlatmaya çalışıp içimi döktüğüm şu yorum yazısından filmin bendeki etkisini tahmin edebilirsiniz.

- Requem For a Dream (2000) 3/5

The Fountain'ı çok beğendikten sonra aynı yönetmenden, çok uzun süredir izlemek istediğim bu filmi de izleyeyim dedim. Requem For a Dream bilhassa müzikleriyle - ki The Fountain'ın da müziklerini aynı sanatçı bestelemiş - benim ilgimi çeken bir filmdi. Öyle melankolik ve kasvetli bir havası var ki filmin izlemek için doğru an ve doğru ruh hali gerekiyor bence. Çok üzücü bir hikayesi var bence ve kolay etkilenen bir insansanız - ben gibi - etkisinden birkaç gün çıkamayabilirsiniz.

Şu müziği eskiden dinlemeyi çok severdim ama filmi izledikten sonra duymak bile istemiyorum, tüylerimi diken diken ediyor. 




- Kimi No Na Wa (2016) 5/5

Özellikle çizimleriyle beni benden alan bir animeydi. Hikayesi de çok güzeldi. Duygusal-romantik animeleri seviyorsanız mutlaka izlemelisiniz.

- Pan's Labyrinth (2006) 4/5

Yine uzun zamandır izlemek isteyip ertelediğim bir filmdi. Ben Pan'ın Labirenti'ni çocuk filmi sanıyordum, meğer ne kadar yanılmışım. Hiç umduğum gibi değildi ve çok duygusaldı, beni ağlattı. Müzikleri de çok güzeldi, şu melodi hala duyduğumda beni hüzünlendiriyor.




- I saw the devil (2010) 1/5

Uzak durun. Koşarak uzaklaşın hatta. Böyle saçma, mantıksızlıklarla dolu başka bir film daha izlemedim herhalde. 

- Mr. Nobody (2009) 5/5

İlk önce baş rolünde Jared Leto (kalpkalp) olduğu için izlemek istediğim, sonra biraz daha büyüyünce konusunun da ilgi çekici olduğunu fark etmemle listemde ilk sıraları alan film. Biraz sabır gerektiriyor ama sonrasında buna kesinlikle değiyor. Muhteşem bir film. 

- Paprika (2002) 4/5

Aslında bu animeden umduğumu bulamadım. Beklentimin altındaydı ama yine de keyifli vakit geçirtti bana. Konusu da sıradışıydı fakat bence daha güzel işlenebilirdi.

- 5 Centimeters per Second (2007)

Yorumlarına güvenerek izlediğim ama pek de bir şey anlamadığım anime oldu. İzleyenler ağlamış, hatta kendilerini yerden yere vurmuşlar filan. Anlamadım. Ya ben romantik değilim - ki öyle olduğumu biliyorum - ya da karakterlerle empati kuramadım. Aynı şeyleri deneyimlememiş olduğumdan bana saçma gelmiş olabilir. Bilemiyorum. İçimden puanlamak bile gelmiyor, siz düşünün.

- Prenses Mononoke (1997) 5/5

Enfes.

ateşböceklerinin mezarı ile ilgili görsel sonucu

- Ateşböceklerinin Mezarı (1988) 5/5

Açılış repliğinden sonra bu animenin bana ne yapacağını adım gibi biliyordum ama yine de izledim. Öneri yazısı gelme olasılığı yüksek.

- Bir Ayrılık (2011) 4/5

Aslında çok güzeldi ama açık uçlu sonları sevmediğimden bir puan kırdım. 

-Blindness (2008) 1/5

Vaktinize yazık, uzak durun. 


Siz bu ay neler okuyup neler izlediniz?

Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. Filmlerin hepsini -beğenmediklerin hariç- aldım listeme. 😁 Çalışmaya ara vermek için daha iyi oluyor. Dizilere başlayınca bırakamıyor insan. 😅

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım önerdiğim filmleri sen de beğenirsin :')

      Sil
  2. Mad About You şarkısını çok sevdim! ^_^
    Ne güzel filmler izlemişsin öyle Muggle, gerçi hiçbirini izlemedim ama ilgi çekici duruyor. Özellikle Pan'ın Labirenti filmini merak ediyorum. ^_^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şarkıyı beğenmene çok sevindim! :') Pan'ın Labirenti'ni şiddetle tavsiye ederim. Umarım izleyip sen de benim kadar beğenirsin :')

      Sil
  3. Umarım :D Bol okumalı günler diliyorum :')

    YanıtlaSil
  4. Kimi No Na Wa'yı ben de izleyeceğim.

    Ateşböceklerinin Mezarı'na başlamıştım ama alt yazısında kayma olunca yarım bırakmıştım. Ruh halimin uygun olduğu bir zamanda izlemek istiyorum.

    Requem For a Dream'in müziği mükemmel değil mi? film ve dizilerde en çok kullanılan müziklerden biri olabilir:-)

    YanıtlaSil
  5. Salam. Çox heyif bu yaziini vaxtinda oxumamişam. Hooverphonic men de mad about you ile mehz bu versiya ile taniyib sonradan diger mahnilarini da dinleyib(eden vuruldum mahniya) en sevdiyim qrup adini vermişdim. 😍 bu arada requiem for a dream - bu filmi artiq neçə ildir ki izlemek isteyirem. Əminem ki çox gözəl filmdir, ancaq ona da əminəm ki dərin kədərlə təsirindən çixa bilməyəcəm buna gore heke de izləməmişəm. Hazir deyiləm. Mr.nobody bu filmi trailer dən çox bəyə moşdim ancaq qərarsiz idim ancaq indi izləyəcəm 😉 paprika ni da qeyd etdim. Hər birini araşdirdim hem film həm də anime ləri. Ortaq zövqümüz var. Şəhzadə Monoko izledinse. Howl's moving castle ve Spirited izlemedinse əgər izlə😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Requiem for a Dream gerçekten de ruh halin iyiyken izlenecek bir film, ruh halin kötüyken izlersen etkisi daha çok olur, insanı depresyona dahi sokar, o derece fena bir film bence :D Mr. Nobody, Requiem'den daha çok beğendiğim bir film oldu aslında, onu izlemeni, derhal izlemeni hatta şiddetle öneririm. Howl's moving castle ve spirited away'i izledim. İlki daha çok, çok çok sevdiğim bir animedir ama spirited away'den beklediğimi pek alamamıştım :D

      Sil