Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru / Heinrich Böll | Kitap Yorumu


Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru

Heinrich Böll

Özgün Adı : Die Verlorene Ehre der Katharina Blum

Çeviren : Ahmet Cemal

Yayım Yılı : 1974


Ekim ayında okuduğum son kitap olan, adından kısaca Katharina Blum olarak söz ettiğim novellanın yorumuyla herkese merhaba! Yorum yazısını ancak yazabiliyorum çünkü sınavlarım yeni bitti, ben de yeniden nefes alabildim.

Üzerinden biraz zaman geçmiş olsa da buna memnunum, çünkü böylece Katharina Blum'un hikayesinin aslında ne kadar etkileyici ve etkisinin de kalıcı olduğunu, mesajının yazıldığı döneme değil aynı zamanda, hatta daha çok bu içinde yaşadığımız zamana yönelik olduğunu fark etmiş oldum. Evet, Katharina Blum kolay kolay unutamayacağımız, en azından ana temasını, anlatmak istediğini hep hatırlayacağımız o kitaplardan.

Konusu kısaca şöyle; polisler uzun süredir takip ettikleri bir suçluyu bir akşam Katharina Blum'un evine girerken görürler. Evin etrafında pusu kurup onun çıkmasını beklerler ama sabah olur, adam ortada yoktur. Eve baskın yaparlar; kadın adamın sabah uyandığında gitmiş olduğunu söyler. Polisler Katharina'ya inanmaz, adamla iş birliği yapmış olduğundan şüphelenerek onu sorguya götürürler.

Kitap polisiye gizem türüne çok yakındı. Okurken hep acaba gerçekten de Katharina adama yardım etti mi, sorguda söyledikleri doğru mu diye merak ettim ve olayın gerçek yüzünü öğrenmek için can attım. 

İlk başlarda biraz kafam karıştı, olayları anlamakta biraz zorlandım çünkü yazar ileri-geri dönüşler yapıyordu ama bir zaman sonra yazarın bu tarzına alıştım, hatta hoşuma bile gitti. Çünkü bu tür film ve kitaplarda bu yöntem okuyucunun kafasını karıştırmak için de yapılıyor, olaylar daha gizemli hale geliyor, seviyorum. Ayrıca yazarın anlatımında hafiften sezilen bir mizah da vardı, çok hoşuma gitti.

Hikayenin bu kurgu arka planında anlattığı aslında gerçekten de Katharina'nın çiğnenen onuru. Bir suçluyla ilişkisi olduğu bir yana, gazeteler hiç alakası olmayan kişilerle konuşup söylenenleri çarpıtarak Katharina hakkında kötü şeyler yazıyorlar ve halkın gözünde onu düşürüp hakarete uğramasına sebep oluyorlar. Bir kadın olduğu için bunlar altında daha fazla eziliyor, gördüğü muamele daha ağır. Yine de ben onun güçlü durmaya çalışmasını ve kendisini ezdirmemeye gayret etmesini okurken takdir ettim. En azından elinden geleni yaptı. 

Yani aslında burada, gazetelerin ya da medyanın demeliyim, gerçek haber verme ilkesinden saptığı ve yalnızca maddiyat için, çok satmak için, çok okunmak, çok izlenmek için gayet normal ve olağan haberleri çarpıtıp sansasyonel hale getirerek hedef kitleye sundukları anlatılıyor. Özel hayat filan da dinlemiyorlar, halk tarafından nefret edilmesine, taşlanmasına neden oldukları insanların hayatlarına her şekilde müdahil olma hakkını kendilerinde görüyorlar.

Adına da basın özgürlüğü deniyor. Basın özgürlüğü, demokratik ve çağdaş ülkelerdeki en önemli kavramlardan biridir. Evet ama, nereye kadar özgürlük ve ne için özgürlük? Kitap bu ayrımı yapmada ve okuyucuya da yaptırmada oldukça başarılıydı bence.

Bir de kitaptaki söz konusu gazetenin adının "Zeitung" yani "Gazete" olması harika bir tercihti. Böylece, yani gazeteye özel isim vermeyerek, kitaptaki gazeteyi imgeleştirmiş ve tüm gazeteleri simgeleyen bir ifade ortaya koyulmuştu. Buradaki "Gazete" aslında bir tipti. Bu motif gerçekten çok ama çok hoşuma gitti.

Kitap 1974'de yayınlanmış ve hemen ardından 1975 yılında da filme uyarlanmış. Böyle eleştirel bir amacı olan kitabın hemen filminin çekilmesi beni nedense çok şaşırttı. Eski bir film olmasına rağmen ben keyifle izledim, çünkü kitaba sadık kalınmıştı büyük oranda. Kitabı okuyup beğenirseniz, filmi de izlemenizi tavsiye ederim. 


Siz Katherina Blum'un Çiğnenen Onuru'nu okudunuz mu?

Hakkında neler düşünüyorsunuz?

Benimle paylaşın!


Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. Okumadım ama baya eskiymişş. Tesekkurler anlatım için

    YanıtlaSil
  2. ay ben bunun oyununu izledim yaaa güzel bişiydi. bu yazarın dokuzbuçukta bilardo adlı kitabını okudum ben de. nerden buldun bu yazarııı, hiç tanınmıyor bizdeeee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İngilizce Almanca okuyorum ya ben, adı geçiyor Almanca derslerimizde :D Oyununu da merak ettim şimdi yaa :D

      Sil