Death Note : How To Read | Manga Yorumu


Death Note / How To Read ( Nasıl Okunmalı )

Yazar : Tsugumi Ooba

Çizer : Takeşi Obata

Çevirmen : Hasan Nas


Herkese merhaba!

Bugün sanırım blogumun ilk manga yorumuyla karşınızdayım. Okuduğum ciltleri neden yorumlamadığımı merak ediyorum aslında, bundan sonra manga yorumlarımı da yazmayı düşünüyorum, umarım sadece düşüncede kalmaz. 

Öncelikle söylemem gereken şu ki bu yorum yazısı Death Note manga serisini okumayanlar ya da animeyi izlemeyenler için çok, ÇOK ağır spoiler içerecek. Bu yüzden seriyi okumak/izlemek isteyenler daha sonra okusalar iyi olur. Zaten okumadıysanız burada daha fazla oyalanmayın, işinez ne gidin okuyun, izleyin hemen :D


Bu cilt, Death Note'un 13. cildi olarak Nasıl Okunmalı alt başlığıyla basılmış. İçinde karakter özelliklerinden yazar ve çizerle yapılan röportajlara kadar seriyle ilgili pek çok derleme mevcut. 

Benim en eğlenerek okuduğum kısımlar, bölümlerin isimlerinin nereden çıktığı, olayların kronolojik olarak sıralandığı kısımlar, Kurallar ve Hileler bölümü, çizimlerin ilk taslakları ve röportaj kısımları oldu. Aslında kısacası cildin yüzde doksanını büyük bir keyifle okudum. 

Neleri sevdiğimi ayrıntılı olarak anlatmadan önce yaşadığım olumsuzluklardan bahsetmek istiyorum ki sonradan tadım kaçmasın.. 

Bir kere cildin basımı beni çok rahatsız etti. Okuması çok zordu, sayfaları çevirmesi filan. Tek elle okunması zaten mümkün değildi, sayfa açık kalsın diye iki elinizle tutmanız ve öyle kalması için biraz güç sarf etmeniz gerekiyordu. Eee söz konusu bir manga cildi olunca insan rahat okumak istiyor. Bu şekilde bir basım olduğundan okurken ne yazık ki cildin sırt kısmı kırıldı. Benim de en nefret ettiğim şeylerden biridir, kitabın sırtının okunurken kırılması. Çok sinir bozucu bir şey..

Rahatsız olduğum diğer bir şey ise yazıların çok küçük puntolarla yazılmış olmasıydı. Zaten son dönemlerde gözlerimde bir problem olduğundan normal bir kitabı okurken bile arada zorluk yaşıyorum. Bazı sayfalardaki yazılar artık karınca duasıyla kapışırdı yani. Bu durum beni yani gözlerimi çok yordu, okumaktan aldığım keyfin içine etti :D

Şimdi hoşuma giden kısımları anlatabilirim. 


- İlk olarak ben hem yazarın hem de çizerin en sevdikleri karakterin L olmasına çok ama çok sevindim. Benimki de öyle çünkü. Fakat bununla beraber L & Kira savaşı hakkında söylediklerine de çok şaşırdım. Fanların yaptıkları Kim haklı? tartışmalarının çok yersiz olduğundan bahsetmişler. Bunu mangayı okuyan ya da animeyi izleyen herkes yapıyor aslında. Bu konuyu biriyle sorgulamasa da içinden acaba Kira yaptıklarında haklı mı, L onu durdurmak istemekle doğruyu mu yapıyor, ben olsam ne yapardım gibi soruları sorar kendine. İşte yazar ve çizer bunun onlara garip geldiğinden söz ediyor ve seriyi yalnızca okurlar, okurken eğlensin, keyif alsın diye yazdıklarını&çizdiklerini, altında bu kadar derin felsefi bir anlam aramamaları gerektiğini söylemişler. Şaşırdım doğrusu. 

- Beni en çok güldüren şeylerden biri elma konusuydu. Biliyorsunuz Ryuk elmayı çok seviyor. Elma da seride önemli yeri olan bir şeydi. Üstad Obata, yazar Ooba'nın elmayı mutlaka eklemesi gerektiği konusundaki ısrarları doğrultusunda bunun arkasında bir anlam olduğunu düşünüyor seri boyunca. Yoksa neden bu denli takınlı olsun filan diyor. 

Röportaj sırasında da soruyor bunu kendisine. Ooba ise, hem onu hem de birçok kişiyi şaşırtıp güldürerek, elmanın hiçbir anlamı olmadığını, sadece sevdiği bir meyve olduğunu söylüyor.

Ne yalan söyleyeyim ben de okurken/izlerken hiç anlamı var mı diye düşünmemiştim. Bazıları elma sever, o kadar.


- L ve Light'ın arkadaşlığı seride benim canımı en çok acıtan şeydi. Hatta L'in "Light benim ilk ve tek arkadaşım." ifadesinden sonra ben Light'tan daha çok nefret etmeye başlamıştım. L'in bu cümlesinin de üzerinde duruluyor ciltte ve yazar yine beni şaşırttı verdiği cevapla. 

L'in söylediklerinin sadece tepki ölçmek için olduğunu, gerçeklik payı olmadığını ve L'in ölene dek hiç arkadaşı olmadığını söyledi. 

Bir kez daha o kadar üzüldüm ki. Aslında L'in Light'ı arkadaş olarak görmemiş olması daha az acı verici gibi geliyor ama bunca zamandır kabullendiğim şeyin doğru olmadığının söylenmesi beni hem üzdü hem sinirlendirdi. Bu yüzden ben, hala L'in sözlerinde bir parça da olsun dürüstlük olduğuna inanıyorum.


- L'in ölüm sahnesiyle ilgili kısımları okurken içim burkuldu. Hatırlaması dahi beni duygulandıran nadir anlardan. Obata, L'i ilk kez gözleri kapalı çizerken eğlendiğini söylüyor. Bir insan böyle bir sahne çizerken nasıl eğlenebilir arkadaşlar. Aklım almıyor.

L'in tamamlayamadığı son sözlerinden de konu açılıyor fakat yazar Ooba bunu okurların hayal gücüne bıraktığı konusunda ısrar ediyor, ser veriyor, sır vermiyor. Ben orayı hep, ilk gördüğümden beri otomatik olarak, "...trusted you." yani "... sana güvenmiştim." şeklinde tamamlamıştım. Ama hikayenin genelinde L bir kendinden şüphelenmiyordu yani. Hatta en çok Light'tan şüpheleniyordu. Ama kim bilir, belki de ona bir anlık da olsun güvenmiştir?

- Çok şaşırdığım şeylerden biri Mello ve Near'ın çizimiyle ilgili Obata'nın itirafıydı. İlk olarak Mello'yu Near, Near'ı Mello olarak çizmiş fakat teslim sırasında isimlerini ters söyleyivermiş. Ooba'da onaylayınca düzeltme gereği duymamış ve karakterler bizim bildiğimiz şekilleriyle tanıtılmış. Çok ilginç değil mi sizce de. Hiç de yakıştırmıyorum açıkçası, uyuz Near'ın havalı Mello görünümünde olmasını. :D


- Cildin sonlarına doğru "Barış dolu bir dünya olsaydı..." diye bir bölüm vardı ve orayı okurken hem güldüm hem de hüzünlendim. 

En sondaki hikayeyi ise okumak için çok heveslenmeme rağmen beğenmedim. Pilot olarak geçen bölümde Kagami Taro adında bir çocuk Ryuk'un düşürdüğü Death Note'u buluyor ve başından geçen olaylar bir bölümde anlatılıp sonuca bağlanıyor. Daha yaratıcı ve hayret uyandırıcı bir hikaye bekliyordum ama olmasa da olur tarzında bir olaydı bence :D

- En, en, en çok sevdiğim kısımlarsa tabii ki bir L hayranı olarak, onunla ilgili gerçeklerin olduğu kısımlardı. Hatta L'in yedikleri ve içtiklerinin listesini yapmışlar, neşeli neşeli okurken birden gözlerim doldu. 


Eğer bir Death Note hayranıysanız kesinlikle okumanız gereken bir cilt ki bence öyleyseniz kesin okumuşsunuzdur. Öyleyse yukarıda bahsettiklerim hakkında neler düşünüyorsunuz bilmek isterim. 


Siz Death Note / How To Read cildini okudunuz mu?

Hakkında neler düşünüyorsunuz?

Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

11 Yorumlar

  1. Hayr malesef okumadım 🤚🏻Su sıralarda yıne kıtap okumaya ara verdım sayılır 😞

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle anlar, dönemler oluyor ya... Umarım kısa sürede okumaya devam edersin :')

      Sil
  2. Okumayın dediğin yere kadar okudum, çünkü merak ettiğim bir anime Deathnote belki izlerim spoiler almayayım diye bıraktım :).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa iyi yapmışsın o zaman. Beğeneceğinden eminim izleyince :')

      Sil
  3. Bir de mangalar bir çırpıda biten şeyler, en ucuz onların olması gerekiyor :/ Aslında evet, daha fazla emek harcanıyor filan ama.. Biz de öğrenciyiz, napalım :D

    YanıtlaSil
  4. Death Note'un mangasını okumadım ama animesini izledim. Çok beğendiğim bir diziydi. 15.bölümden sonrasını içime sindiremesem de 10 numaralık bir dizi olduğunu söylemeliyim. Benim de seride en sevdiğim karakter L idi. Ah L diyorum başka da bir şey demiyorum :-(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ablacım, ben de o bölümlerden sonra kabullenememe sendromuna girmiştim :D Death Note izledikten sonra başka animeler tat vermiyor onun gibi zaten... :')

      Sil
  5. Ay neler diyorsun Gözde T___T Ne demek L'in o söylediği tepki ölçmek için? Nerelere ağlayayım ben şimdi. Peki ya bu sahnenin http://raggedylady.tumblr.com/post/63201060263/light-yagami-i-wasnt-wrong-but-i-suppose-ive anlamı ne o zaman? Şu bölümü izlerken az ağlamamıştım.

    En iyisi kitabı alıp okuyayım da biraz kendime işkence ediyim. Death Note'un yeri bende hep ayrıdır. L'i ayrı Light'ı ayrı severim :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya ben de şok oldum ve kabullenemedim. Hala da kabul etmiyorum ben bu sözlerin tepki ölçmek için olduğunu. Yoksa dediğin gibi bu sahne boşa mıydı yani? Gerçi eğer yalan değilse, yani L, Light'ı cidden ilk ve tek arkadaşı olarak görüyorsa ihaneti daha da büyük oluyor :/ Death Note'un yeri bende de çok ayrı.. İlk izlediğimde Light'ı da çok seviyor ve haklı buluyordum. Nedense ikinci izleyişimde Light'tan nefret eder buldum kendimi :D Bakalım mangayı okurken ne hissedeceğim :D

      Sil
  6. Bi şey sorabilir miyim, near mello ve l'in bağı ne tam olarak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geç cevap verdiğim için kusura bakmayın. Hatırladığım kadarıyla L, Mello ve Near aynı okulda eğitim görüyorlar ya da Mello ve Near, L'in kurduğu bir kurumda eğitim görüyor. Net hatırlayamıyorum ama bu ikisinden biriydi aralarında bağlantı..

      Sil