Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu / Stefan Zweig | Kitap Yorumu


BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU

Yazarı : Stefan Zweig
Çevirmeni : Gülperi Sert
Yayım Yılı : 1922
Türü : Novella
Puanım : 5/5






"...artık biliyorsun; hayır, sadece hissediyorsun seni ne kadar sevdiğimi ve bu sevginin sana hiçbir yükü olmadı. Yokluğumu hissetmeyeceksin - bu beni teselli ediyor. Senin o güzel, parlak yaşamında hiçbir şey değişmeyecek."


Herkese merhabaa!

"Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu", Satranç'ı okuduktan sonra en çok merak ettiğim Zweig kitabıydı. Nihayet okuma şansım oldu. Zaten tek oturuşta okunabilecek bir kitap. Fazla karakter yok, sadece içine çok büyük aşkı sığdırmış yalnız bir kadın var. 

Bu hikaye bana öyle derinden etkiledi ki hayatım boyunca unutabileceğimi sanmıyorum. Her kelimesi kalbime dokunu ve ben de büyük izler bıraktı. 

Bir kadının hislerini ne kadar güzel aktarmış yazar, hayret ettim doğrusu. Zaten çok hüzünlü bir konudur platonik aşk, yazarın dili akıcı ve etkileyici kullanmasıyla daha da duygusallaşıyor. 

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nu özellikle Doğu-Batı Yayınları'ndan, Gülperi Sert'in çevirisinden okudum. Kendisi öğretmenim, dahası okuduğum bölümün kurucusu ve onun çevirilerini okumayı çok istiyordum. Bir çevirmen olarak kendime örnek aldığım insanlardan biri. Çevirisini beğeneceğimden hiç kuşkum yoktu ama okurken kendimi büyülenmiş, hayran olmuş hissettim. Harikaydı be!


Garip bir şeyden bahsetmek istiyorum. Kitabı okumaya başladığımda fena şaşırdım çünkü konu benim geçen yıl yazdığım kısa öyküye çok benziyor. Sonu ve işleyiş farklı tabii ki ama çıkış noktası aynı hikayelerin. En önemli fark tabii ki Zweig'ın bu hikayeyi benden yıllar yıllar yıllar önce yazmış olması ve.. ehh, onun Stefan Zweig olması. 

Bu öykümü blogumda paylaşmak istiyordum, hatta Türkçe'ye de çevirdim blog için ama nedense hiç paylaşmadım. Bu kitabı okuduktan sonra da ne yalan söyleyeyim çok farklı hissettim. Aslında böyle bir konunun ikimizinde kafasından geçmesi Zweig ile ortak bir nokta oluşturuyor aramızda. Ama dediğim gibi o koskoca Zweig bense okuyan bir muggleım. 

Neyse, kitap çok etkileyici, hissettirdikleri çok farklı. Tek okumayla bitecek ama içinizi burkacak bir hikaye. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Sağlıcakla kalın...


...

Siz "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu"nu okudunuz mu?

Hakkında neler düşünüyorsunuz?

Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

15 Yorumlar

  1. Ben de yazarın Satranç kitabını okuduktan sonra bütün kitaplarını okumak istedim. İlk olarak Bir Kadının Yaşamından 24 Saat'i okudum. Hatta o kitapla bu kitabın ismini karıştırıyorum bazen :-) Yazarın bütün kitapları okuma listemde. Senin bu yorumundan sonra önce bu kitabı okumaya karar verdim :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adam kadın ruhundan anlıyormuş be :D O kitabı da çok merak ediyorum ve dediğin gibi isimleri karışabiliyor :D

      Sil
  2. Ben özellikle santrancı merak ediyorum en kısa zamanda okumak istiyorum ondan sonra diğer kitağlarını değerlendireceğim...
    Tanıtım için tşkler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Satranç da bu kitap kadar harika. İkisini de beğeneceğinizi umuyorum :')

      Sil
  3. Bizde memnun olmayan bir kişi görmedim. Şu ana kadar 1 kitabını okumuştum ve baya da beğenmiştim. Yenileri almam eylülü bulacak gibi görünüyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yazarın herhangi bir kitabına yapılan kötü bir yorum görmedim.. Zaten iki kitabını okudum, ikisi de harikaydı :') Geç olsun da güç olmasın diyelim :D

      Sil
  4. Bu kitabı okumayı sürekli ama sürekli erteliyorum.. Galiba çok fazla olumlu yorum gördüğüm için bilinçaltım "Ya beğenmezsem" kaygısıyla iteliyor kitabı..... Okuma vakti geldi sanırım ;v;

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kaygı bende de oluşuyor aslında, herkesin beğendiği kitaplara karşı bir önyargı, bir korku geliştiriyorum.. Ama okumadan da bilemiyor insan. Beğeneceğini umuyorum :')

      Sil
  5. heyy ben de bu kitaba aşığım! defalarca altını çizdiğim yerleri tekrar okudum ve senin de daha bunu okumadan benzer bir hikaye yazmış olman çok hoşuma gitti açıkçası. onu da okumak isterim hem de çokk paylaş lütfen Zweig da bir zamanlar sadece okuyan bir muggle değil miydi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa çok tatlısın, gece gece gözlerimden kalpler çıkarttı şu söylediğin şey ^.^

      Sil
  6. Bu kitap gerçekten harika bir kitap ince ama çok güzel bir kitap, daha 15 gün önce okudum ve kitapla ilgili yorumlarımı blogumda yazmıştım. 10 üzerinden 10 puanlık bir kitap. Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, ince ama çook etkileyici. Yorumunuzu okuyacağım mutlaka :')

      Sil
  7. Yeni bir Zweig mi doğuyor ������ kıyaslamanı, eleştirmeni sevsinler gözde! ,,
    Platonik aşk acısı çeken arkadaşıma şahit oldum, yapmayaçağı şeyler yapmaya başladı, ağlıyordu paso, acı çekiyordu resmen ben ise saskaloz saskaloz bakıyordum, nasıl ya diye �� onu anımsattı bana kitabın içeriği... merak ettim ama senin yorumunu görünce, bu tarzdan uzağım da bilemedim ki ������

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok canım, estağfurullah :D Platonik aşk kadar acı bir şey var mı? :/ Dedim ya zaten incecik, bence beğenirsin sen.. Bir şans ver :D

      Sil
  8. Bende daha yeni, geçen hafta elime aldığım gibi bitirdim. İçim nasıl gitti anlatamam. Bu da benim kitaptaki enn etkilendiğim söz; "Sabret sevgilim, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım."

    Bana da beklerim ^^ sanatinsaklisirlari.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil