Yüzüklerin Efendisi - Kısım İki : İki Kule / J.R.R Tolkien | Kitap Yorumu
Yüzüklerin Efendisi - Kısım İki : Yüzük Kardeşliği
Yazarı : J.R.R Tolkien
Çevirmeni : Çiğdem Erkal İpek
PUANIM : 5/5
...
Uzun süredir kitap yorumu yazmıyordum ve geri dönüşün bu kitapla olması da ayrı bir heves veriyor bana.
Öncelikle söylemek istediğim bir şey var; kitabı tam iki haftada okudum. Kitaba başladığım gün tatilimin bittiği gündü ve okul öyle yoğun bir tempoyla başladı ki ne olduğunu anlayamadım.
Bu yoğunluk beni çok can sıkıcı bir 'Okuma Bunalımı'na soktu. En acısı da bu durumu 'İki Kule' gibi bir kitapla yaşamaktı. Yani kitabı iki haftada okumamın sebebi kesinlikle kitapla, akıcılığıyla, diliyle filan ilgili değil.
Eğer bu okuma zorluğunu yaşamasaydım İki Kule'yi kesinlikle Yüzük Kardeşliği'nden daha kısa sürede bitirirdim.
Neyse, gelelim kitaba...
Yukarıda da bahsettiğim gibi İki Kule benim için genel olarak, ilk kısımdan daha eğlenceliydi. Eğlenceli derken, olaylar, kurgu açısından değil tabii ki okuma bakımından. İlk kitabın ilk yarısı geri kalan kısımlara nazaran daha sıkıcı ve okuması daha yavaş bir süreçti bence.
Aslında İki Kule'yi olaylar bakımından da daha çok beğendim. Daha fazla olay oldu ve yeni katılan karakterlerle, yeni tanıtılan yerlerle kurgu zenginleşti. Bu çok doğal tabii, ilk kitapta ortamı tanımamız, Orta Dünya'yı ve ırklarını öğrenmemiz için bir nevi giriş yapılmıştı.
İki Kule'de olaylar zincirleme gelişti ve okurken, abartmıyorum, bir kez bile sıkılmadım. Kısacası ilk kitabı okuyup da sıkılanlar, ikinci kitaba kesinlikle bir şans vermeli bence.
Genelde, bu seriye başlamadan önce korkulan konu, en azından benim korkum, kitabın dilinin ağır, anlaşılması zor olmasıydı. Sanırım ilk kitapta yazarın kalemine adapte olmakta biraz zorlandım, ama o kadar çok değil yine de. Bu kitapta hiç de öyle bir sorun yaşamadım hatta dediğim gibi okumak benim için çok zevkliydi.
Hatta eğer Hobbit'le üçleme arasına zaman, üç sene kadar, girmeseydi daha da kolay alışırdım kitabın üslubuna. Eğer henüz üçlemeyi de, Hobbit'i de okumadıysanız, tavsiyem Hobbit'le başlayıp arayı çok fazla soğutmadan üçlemeye başlamanız.
Kitap, kaldığı yerden devam ediyor. Tek ciltte okumuş gibi, bir diğer bölüme geçiyorsunuz direkt zaten. Yine bu sebepten kitapların arasına fazla zaman sokmamaya çalışıyorum. Genelde seri kitaplarında, her kitabın başında ya da yer yer, bazılarında sık sık geçmiş kitaplara dair hatırlatmalar yapılır. Örneğin; Vampir Akademisi serisinde her kitapta bu geri dönüşleri okumak canıma tak ediyordu.
Her neyse, İki Kule'de bunun örneğini pek görmüyoruz. Varsa bile bana çok batan bariz bir hatırlatma yoktu. Ya yazar bunu kurgunun içine çok güzel harmanlamıştı, ya da ben o hatırlatmaları okurken büyük keyif aldığımdan pek oralı olmadım. İki türlü de ilk kitaptan sonra İki Kule'yi okumak için çok beklemeyin bence.
Yazının devamı kitabı okuyanlar içindir.
İlk bölümü okurken, adından bile etkilenmiştim, kardeşliğin dağılmasının beni fazlasıyla üzdüğünü fark ettim. Yüzük Kardeşliği'nin sonunda bunu hissetmemiştim pek fazla ama İki Kule'ye başladığımda bir şeylerin değiştiğini, kardeşliğin bir kişi kaybettiğini birden fark ediyor gibi oldum.
Diğer kitabın sonunda yaptığı hareketler yüzünden Boromir'den nefret etmiştim ve Yüzük'ün cazibesine dayanamadığı, karşı koyamadığı için ona çok kızmıştım. Ama son anları ve buçuklukları korurken can vermesi beni anında yumuşattı. Hatta o kısımlarda gözlerim doldu.
Yorum Gönder
15 Yorumlar
Denemek lazım. Ellerine sağlık, güzel bir yazı olmuş. :)
YanıtlaSilTabii ki böyle kitaplar anlatılmaz yaşanır cinsten :D Teşekkürler ^^
SilÇok sevdiğim bir seri ellerine sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, senin de sevdiğini öğrendiğime çok mutlu oldum ^.^
SilÇok harika bir seri. Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter serisi bir daha gelmez herhalde! Kitapların yeri filmlerden kat kat fazla benim için. Ellerine sağlık öz bir yazı olmuş. :)
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum.. Kitapları okuduktan sonra ben de aynı şeyleri düşünüyorum. Teşekkür ederim ^^
SilEn sevdiğim seri benim de :)) görünce koştum geldim çayımla ;) yazılarının çoğun da okuyorum okul baya yoğun gidiyor anladığım kadarıyla :/ Musmutlu haberler aldığın günlerin olsun böylece yoğun günlerin daha güzel geçsin ^^
YanıtlaSilYaaa, çok teşekkür ederim ^,^
SilTabiki okudum, süper bir seri! ^^
YanıtlaSilHem de nasıl :D
SilBence de okul çok çabuk başladı ya, ayrıca daha okula adapte olamadan vizelerim başlıyor :D
YanıtlaSilGözde, demişsin ya önce Hobbit diye.. Önce Hobbit mi Silmarillion mu? Ya da Silmarillion olsun çünkü ilk kitabı, seriyi okuduktan sonra dünyayı kurmak olmaz :D
Ya okuyanların yorumlarına bakaraktan, Silmarillion'dan başlamak fazla ağır olur gibime geliyor benim. Yine de en baştan başlamak da eğlenceli olabilir tabii. Diğer yandan eğer gerçekten de ağır olursa bu Orta Dünya serisine devam etmek için olumsuz bir etki yaratabilir diye korkuyorum. Kafamda deli sorular... Yine de artık benim için çok geç :D
SilBende bu seriyi sevenlerdenim:)) çok güzel yazmışsınız:)
YanıtlaSilTeşekkürlerrr ^.^
Silyeni yazılar gelecek mi blogunu yeni keşfettim ve geç kaldım sanırım. çeviri kitabın yayınlandı mı çok merak ettim. keşke ismini bilseydim. başarılarının devamını diliyorum. Çok sevdim ya yazmayı bırakmamışsındır inş.
YanıtlaSil