Tavşan Yılı / Arto Paasilinna | Kitap Yorumu

 


Tavşan Yılı
Özgün Adı: Jäniksen vuosi
Yazarı: Arto Paasilinna
Çevirmeni: Cenk Pamay
Yazıldığı tarih: 1975



Kitabı sevdim mi sevmedim mi bilemiyorum, belirsiz bir duygu yarattı bende. Okurken keyif aldım mı, evet. Ama sorun şuydu ki ben hep büyük bir şey olacak ve şaşıracağım diye bekledim, en baştan öyle şartladım kendimi. Bu da aslında okuduğum bölümün, okuduğum sayfanın tadını çıkarmamı engelledi bence biraz. Kısacası kitap genel olarak boş bir beklentinin kurbanı oldu. Kitaba büyük beklentiyle başlamasaydım eğer kitabın bana verdiklerinden farklı bir şey de ummayacaktım, verdiklerinin tadını çıkarmaya bakacaktım.


Kitap, bir yaban tavşanının peşinden ormana dalıp bütün hayatını arkasında bırakan, yeni bir hayata başlayan Vatanen isimli bir gazetecinin hikayesini anlatıyor. Tavşanla dost olan Vatanen ülkenin farklı yerlerini bu yeni arkadaşıyla geziyor, çeşit çeşit insan görüyor, türlü türlü olaylar geçiyor başından. Aslında hayvan evcilleştirmenin tam tersi bir durum söz konusu bence kitapta. Sanki yaban tavşanı Vatanen'i alıp onu "yabanileştiriyor". Bunu insanlardan soyutlanıp tamamen kendini doğaya vermek gibi de düşünmeyin. Aslında Vatanen insanlarla iletişimini de sürdürüyor, gerektiğinde şehre de gidiyor ama bir yere yerleşmiyor mesela, bir şeylere, daha doğrusu eşyalara ve maddi şeylere bağlanmıyor. Bir yerden ayrılması, etkileşimde olduğu insanlardan uzaklaşması onun için sorun olmuyor. Tavşan ve o sadece birbirlerine sahipler, birbirlerinin dostluğuna sahipler aslında. Gerisi ikisini de ilgilendirmiyor. 


Şehirden, tekdüzeleşen hayattan, yapmacık/sahte/ikiyüzlü insan ilişkilerinden sıkılıp doğaya dönme, özünü bulma temalı bir kitap Tavşan Yılı. Beklentinizi doğru ayarda tutarsanız belki keyif alabilirsiniz. Her şeye rağmen kitapta olanları düşündüğümde kitap için "beğenmedim" demek gelmiyor içimden. Yine de herkese hitap eden bir kitap olduğunu da söyleyemem, gönül rahatlığıyla "herkes okumalı" da diyemem. 


İlerde, yaşım biraz daha ilerlediğinde bir kez daha okumak istiyorum Tavşan Yılı'nı. Çünkü bu gerçekten de farklı duygu-düşüncelerle, farklı bakış açılarıyla, kazanılmış farklı deneyimlerle okunduğunda farklı anlamlar çıkarılabilecek, farklı bir tat verecek bir kitap bence. 


İşin en tuhaf yanı, kitabı bitirdiğim an sorsanız hiç duraksamadan "okumasam da olurmuş," derdim ama üzerine düşündükçe kitap hakkındaki düşüncelerim daha bir olumlu oluyor. Garip bir etkisi olduğu gerçek...


Söylemeden geçemeyeceğim, Vatanen'in tavşana isim vermemesini ilk başta garipsemiş olsam da şimdi düşününce çok mantıklı ve anlamlı geliyor. Çünkü aslında Vatanen tavşanı sahiplenmedi, onu "evcilleştirmedi" dediğim gibi. Ona, onun yaşamına, onun doğasına ayak uyduran kendisi oldu. Sanırım ben bu kitabı sevmişim. 



Siz Tavşan Yılı'nı okudunuz mu?
Hakkında ne düşünüyorsunuz? 
Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Bloğa hoş geldin Gözde :-) Kitabı okumadığım için yorum yapamayacağım ama fotoğraf mankenini çok sevdim :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldum ablacım, yorumlarımı buraya taşıyorum. İnşallah buradan yazmaya da devam edeceğim, tadı bir başka oluyor :') Veee çok teşekkür ederiz ^. ^

      Sil