A Christmas Carol | Kitap, Çeviri, Dizi

 


"Old Marley was as dead as a door-nail."

Bir Noel Şarkısı benim Charles Dickens'tan okuduğum ilk kitaptı. Kitabı Türkçe çevirisinden okumuştum ve bende beklediğim kadar büyük bir etki yaratmamıştı o zaman için. Yazara karşı olan ilgi ve merakım da biraz azalmıştı, ne yalan söyleyeyim. Desmond (Hume) neden bu kadar seviyor ki diye düşünmüştüm..

Sonra çeviri için önerilen kitaplar arasında gördüm ve onu seçtim. Çeviri vesilesiyle yazıldığı dilden okumuş oldum bu uzun öyküyü ve... Bu sefer hayran kaldım. Öykünün kendisini de bu defa daha etkileyici buldum ama en çok Dickens'ın kalemine hayran kaldım. Belki de bu sayede üzerimdeki etkisi değişik oldu. Yazarın İngilizceyi kullanışı, yaptığı benzetmeler, kullandığı mecazlar, kelimelerle yarattığı atmosfer, duygular... Hepsi muhteşemdi. Çevirirken bu kadar keyif aldığım başka bir kitap olmadı sanırım. Nietzsche çevirilerimden de keyif alıyorum fakat onda sadece Nietzsche'nin dil kullanımı mest ediyor beni. Burada söz konusu bir de duygu yaratmak olduğu için Dickens beni daha çok mest etti diyebilirim.

Ingilizce bilenlerin eseri yazıldığı dilden okumasını şiddetle tavsiye ediyorum. Çevirisini yaparken de tecrübe ettiğim için diyebilirim ki en iyi çeviride dahi bir şeyler kaybolmuştur bu eser için konuşursak.


Bunu dedikten sonra çevirimin reklamını yapmam ne kadar mantıklı olur bilmiyorum ama belki bir de benim çevirimden okumak istersiniz bu eseri. Bir Noel Şarkısı'nı Kızıl Panda Yayınları için çevirdim, önümüzdeki aylarda raflarda yerini alır diye umuyorum, o zaman yine haberini veririm.


Çeviri bitince kitabın BBC/FX işbirliği uyarlaması olan mini-diziyi izledim. Üç bölümlük diziyi genel anlamda çok başarılı bulduğumu söyleyerek başlamak istiyorum. Bence A Christmas Carol ağırlıklı olarak karanlık, soğuk ve ürpertici bir öykü. İçinde samimi anlar, umut ve sıcaklık da barındırıyor elbette ama bana kalırsa öykünün ürkütücü havası hepsine ağır basıyor. Dizi bunu yansıtmak konusunda iyi bir iş çıkarmış. Oyuncu seçimlerini çok beğendim, her ne kadar ilk başta yadırgasam da özellikle Scrooge’u canlandıran Guy Pearce'ın rolün hakkını verdiğini düşünüyorum.  

Hem kötü hem de iyi anlamda eleştireceğim şey yapılan değişikliklerle ilgili. Bazı değişiklikler güzeldi, mesela Scrooge’un Noel’den neden bu kadar nefret ettiğini dizi gerekçelendirmeye çalışmış, karakterin çocukluk travmalarına değinmiş. Bu kısımlar gerçekten duygusaldı ve karakterle bağ kurmayı kolaylaştırır niteliktelerdi.  Öte yandan hikayeye eklenen bazı şeylerle Scrooge’un gereğinden fazla “adileştirildiğini” düşünüyorum. Bildiğimiz öyküdeki Scrooge cimri, huysuz ve soğuk bir insan, dizideki Scrooge ise çok afedersiniz şerefsizin önde gideni olmuş. Bunu gereksiz buldum çünkü hikayenin ana fikrini vermek için Scrooge’un böylesine karanlık bir insan olması gerekmiyor. Bir noktada –dizi için konuşursak – izleyicinin Scrooge’a acıması ve onun bir şansı daha hak ettiğini düşünmesi gerekiyor. Bana kalırsa dizideki Scrooge bunların ikisini de hak etmiyordu. Eseri yansıtma noktasında bu hoşnut olmadığım bir konu oldu.

Bir de dediğim gibi öykü samimi ve sıcak anlar da barındırıyor fakat dizide bunu pek göremiyoruz. İkisinin ortasını pek bulamamış gibi. Bu şekliyle de benim hoşuma gitti, hatta daha gerçekçi bulduğumu da söylemem gerek ama kitaptaki o Noel alışverişlerini, Noel eğlencelerini görmek isterdim dizide.


Son bir eleştirim de Gelecek Noel Ruhu’nun kitaptaki ürkütücülüğünün yanına bile yaklaşılamamış olması olacak. Hiç olmamış ama hadi neyse.


Kısacası kitabı yansıtmak konusunda sadece karanlık atmosfer noktasında başarılı olsa da geri kalan noktalar da zayıf kalmış diyebilirim. Yine de, kitaptan bağımsız düşünüldüğünde çok güzel bir dizi çıkmış ortaya. Sadece kasvetli havası ve Scrooge'un "Humbug!" deyişini duymak için bile izlenir bence. 



Siz A Christmas Carol'ı okudunuz mu?
Uyarlamalarını izlediniz mi?
Benimle paylaşın!


Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. Kitabı merak ettim. Not aldım bahsettiğin yayınevini. Eminim güzel bir çeviri olmuştur. Çevirmenlik kolay değil tabi, ruh da gerekiyor bence. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, umarım keyif alarak okursunuz siz de :)

      Sil
  2. kaliteli bir çeviri ortaya koyduğuna eminim :)

    YanıtlaSil
  3. Ben yazarın hiçbir kitabını okumayanlardanım. Belki tanışmamız senin çevirinle olur. Sabırsızlıkla bekliyorum Gözde. Şimdiden emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım güzel bir tanışma olur Şule ablacım, çok çok teşekkür ediyorum :')

      Sil
  4. Çok teşekkür ederim İlkay, umarım beğenirsin hem kitabı hem de çeviriyi :')

    YanıtlaSil
  5. diziyi izleyeyim, guy pearce iyidir zaten, kutlarım seni, filmi de kitabı da biliyorum, senin çevirinden okumak da keyifli olcak :)

    YanıtlaSil