Film Meydan Okuması II. Kısım


Merhabalar, soruların ikinci kısmını cevaplamak için geldim bu sefer. Meydan okuma hakkında ayrıntılı bilgi ve soruların tümünü görmek için Şule ablanın şu yazısını ziyaret edebilirsiniz. İlk on beş soruya verdiğim yanıtları merak ediyorsanız sizi bu yazıma yönlendireyim. Fazla oyalanmadan sorulara geçiyorum:

16. Bu sene, şimdiye kadar izlediğiniz en iyi film hangisiydi?

The Killing of a Sacred Deer. Türkçe adıyla Kutsal Geyiğin Ölümü. Bütünüyle alegorik bir filmdi  ve ben ciddi anlamda ayıla bayıla izledim. Sonrasınra hakkında inceleme yazılarını okumak da aramızda tartışmak da inanılmaz keyifliydi. Ayrıca film Lantimosla tanıştığım film oldu. Herkesin beğeneceği bir film değil, açık söylemek gerekirse. Birinin filme, içinde geyik olmadığı için bir puan verdiğini bile gördüm. Sözün özü simgesel işlerden hoşlanmıyorsanız size göre değil.

17.Geçen sene izlediğiniz en iyi film hangisiydi?

Ahlat Ağacı. Bu  kadar beğeneceğimi düşünmüyordum çünkü N.B.C filmlerinden en sevdiğim Bir Zamanlar Anadolu'da'ydı. Diğer işlerinden aynı keyfi alamamıştım, o yüzden Ahlat Ağacı'ndan beklentim çok yüksek değildi. Çok güzeldi ama film, en az Bir Zamanlar Anadolu'da kadar beğendim.

18.Sizi hayal kırıklığına uğratan bir film seçin.


Marslı. Ben kitabı büyük keyif alarak okumuştum ama nedense filmden aynı keyfi alamadım. Oyuncusunu da severim aslında ama okurken güldüğüm kadar gülmedim mesela filmde. Bir de kitabı okurken karakterle daha iyi, güçlü bir bağ kurabildiğimi hissetmiştim. Film bana, kitaba göre daha yüzeysel geldi.

19.Favori aktörünüz?
Bu ve bir sonraki soruya yerli ve yabancı olarak cevap vermek istiyorum. Çünkü neden olmasın. En sevdiğim yerli erkek oyuncu, yani oyunculuğunu çok çok beğendiğim aktör Sadri Alışık. Elbette aklıma muhteşem Turist Ömer rolü geliyor. Ses tonunu, sesini kullanışını da çok beğeniyorum. Bunun yanında klasikleşmiş, devleşmiş diğer oyuncularımızı da çok seviyorum elbette. Diğer üstatlarımızı, Ayhan Işık'ı, İzzet Günay'ı, Ediz Hun'u, Kartal Tibet'i, Münir Özkul'u, Kemal Sunal'ı, Cüneyt Arkın'ı, Tarık Akan'ı, Halit Akçatepe'yi, Şener Şen'i kim sevmiyor ki? Kaybettiklerimize rahmet, kalanlarımıza uzun, sağlıklı ömür diliyorum. 

Yabancı erkek oyuncu olarak da Charlie Chaplin diyorum, hiç düşünmeden, tereddüt etmeden. İzlediğim her filmini çok seviyorum ama The Kid'in yeri kalbimde azıcık daha ayrı sanki.




20. Favori aktristiniz?


Bizimkilerden Farah Zeynep Abdullah. Özellikle tarihi yapımlara, dönem filmlerine-dizilerine çok yakışıyor. Hayranlıkla izliyorum hem oyunculuğunu hem de güzelliğini. En sevdiğim, sanırım Öyle Bir Geçer Zaman Ki'deki Aylin karakteri. Sonra Şura'yken de müthişti. Muhteşem Yüzyıl'a bile yakışmıştı. 

Yabancılardan ise Emma Watson. O kadar tatlı ki onu görünce mutlu oluyorum, çok seviyorum izlemeyi. Elbette mükemmel bir Hermione olmasının bunda payı  var.  Bu karakteri oynamadığını, ona ruh verdiğini, daha doğrusu onunla yaşadığını düşünüyorum. 

21.Sizce en çok abartılan film hangisi?


Joker diyorum, taşlamayın beni n'olur. Yani evet, güzeldi filan ama bence gereğinden fazla abartılan bir film oldu. Bu sene övgüsünü duymaktan cidden sıkıldım. Aynı ayarda, hatta benzer türde daha başarılı yapımlar varken, bu kadar uzun süre övülmesi bana şaşırtıcı geldi. 

22.Sizce en az kıymeti bilinmiş film hangisi?


Birden fazla sıralayabilirim aslında düşünürsem ama son zamanlardan örnek vermem gerekirse 1917 veya Jojo Rabbit diyebilirim. İkisinin de Joker'ın gölgesinde kaldığını düşünüyorum ki bana göre ikisi de Joker'dan daha çok keyif alarak izlediğim yapımlardı. Joker bahsini kapatmak istiyorum :D 

23.En sevdiğiniz film kahramanı hangisiydi?

Ay bir sürü var ve soruyu okur okumaz başıma üşüştüler. İlk aklıma gelen Usagi oldu çünkü kendisi beni çocukluk aşkım ve idolüm. Ama soru film kahramanı sorduğu için biraz daha düşünüyor ve aklımda bir kura çekip çıkanı söylüyoruuuum: Ponyo. Denizkızı algısına başka bir bakış açısı getirdiği için :')


24.Favori belgeseliniz?


Bundan da bir sürü var. Hatta şu yazımda birkaçından bahsedip öneride bulunmuştum. Genelde gerçek suç belgeselleri izlemeyi çok seviyorum, beni psikolojik olarak çok etkileseler de... Favorim olan birçok belgesel var ama herkese hitap edebileceğini düşündüğümü söylemek istiyorum bu soru için: Food Inc. İzledikten sonra hiçbir şey yiyesi gelmiyor insanın, markette dolaşırken bir fena oluyor ama izlenmesi de gerekiyor böyle şeylerin.

25. Kimsenin seveceğinizi zannetmediği ama sevdiğiniz bir film seçin.

Apocalypto. Yönetmenliğini Mel Gibson'ın yaptığı bu  filmi benden önce annem izlemişti. Sonra bana çok beğendiğini söylemiş, filmden biraz bahsetmişti. İlkin ilgimi pek çekmemişti ama annemi kırmamak için oturmuştum izlemek için. Sonra filmi o kadar çok sevdim ki sanırım şu ana kadar en az beş kez izlemişimdir, yatılı misafirlerime de hep izletmişimdir. Diyaloğun yok denecek kadar az olduğu bu filmi izlerken nasıl bittiğini anlayamıyorsunuz.

26.Kirli zevkiniz olarak nitelendireceğiniz bir film seçin.


Kahpe Bizans. Kabul ediyorum içinde çok bayat espriler, sahneler de var ama nedense her izlediğimde çok gülüyorum. Sanırım izleyeni güldüren şey de zaten çoğunlukla saçmalıklar. Absürt şeyleri seviyorum, o yüzden Kahpe Bizans benim hep keyifle izlediğim bir film olmuştur.

27.En sevdiğiniz klasik film hangisiydi?
Chaplin filmlerini söylememe gerek yok, zaten onun favori aktörüm olduğunu söylemiştim. Onun filmeri dışında en sevdiğim klasik film ise 12 Öfkeli Adam


28.En güzel film müzikleri hangisindeydi?


Jo Yeong-wook imzası taşıyan The Handmaiden (2016) film müzikleri. Filme, karakterlerine ve hikayesine çok uygun müzikler ortaya çıkarmışlar. Zaten ben önce soundtrack albümünü dinlemiş, sonra müzikleri çok beğenince filmi izlemiştim. Filmi izlemeseniz bile bence müzikleri keyifle dinleyebilirsiniz. Müzikleri dahi size bir hikaye anlatıyor bana sorarsanız. Dinlemek isterseniz link bırakıyorum hemen buraya: hemmeen burayaa!

29.Bir konuda fikrinizin değişmesine yol açan film hangisiydi?


Triangle isimli, aslında gerilim-korku türündeki film. Türü itibariyle yalnızca izlediğim sürede keyifli zaman geçirtmesini bekliyordum yalnızca filmden ama izledikten sonra beraberimdekilerle giriştiğim felsefik tartışma sonrasında benim için çok önemli olan ve zaten aklımı kurcalayan bir konu hakkındaki görüşüm değişti. Yalnız filmi izleyince olmadı aslında bu, söz konusu mesele hakkında daha fazla sorgulamaya, araştırma yapmaya itti beni film. Dolayısıyla fikrimin değişmesine yol açtı. Konunun ne olduğunu söylemem film hakkında spoiler olabileceğinden bahsetmiyorum. 

30.En sevdiğiniz film hangisi?
Bu soruya yanlışlıkla ilk soruda yanıt vermiştim. Kendime burada bir film söyleme hakkı daha veriyorum - çünkü neden olmasın. İlk cevabım The Shining'di. Ondan sonra da gelenler arasında, The Coherence var. Film ülkemizde vizyona girmemiş, pek de bilinmiyor ama özellikle paralel evrenler konusu ilginizi çekiyorsa kesinlikle izlemeniz gereken bir yapım.

31.En kısa zamanda izlemek istediğiniz film hangisi?


İzolasyon Günleri etkinliği kapsamında listeme dahil ettiğim, henüz izlemediğim Kagliostro'nun Şatosu var. Kendisi aslında izlemeye kıyamadığım bir Miyazaki filmiydi ama nihayet izlemeye karar verdim bu etkinlik vesilesiyle.



Meydan okumaya katıldıysanız link bırakın lütfen, cevaplarınızı okumak isterim :')

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Çok sevimli bi yazı olmuş. Meydan okumanın kendisi de ayrıca iyi bir fikir zaten. Sayende yeni filmler de öğrenmiş oldum teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. ooooo güzeldiiii :) bu yönetmenin köpek dişi adlı filminin hastasıyıım :) alışık chaplin klasikleri seçmişsin :) emma watson, haysiyet kolonisi izledin miii, ben de çok seviyom onu, bi de amy adams ııı :) usagi oleeey ponyo biricik yaa :)

    YanıtlaSil