Dövüş Kulübü / Chuck Palahniuk | Kitap Yorumu



Dövüş Kulübü
Yazarı : Chuck Palahniuk
Türü : Yeraltı Edebiyatı
Çevirmeni:Elif Özsayar
Puanım : 4/5


Nisan ayının ilk kitabıyla herkese merhabaaa!
Nisan en en en bi çok sevdiğim ay benimm!
Havalar ısındı, bahar geldi, artık kuş sesleriyle uyanıyorumm!!
Dışarıya çıkınca harika çiçek kokuları dolduruyor burnumu..
Ruhum yenileniyor sanki, güncellemeye başladım kendimi resmen.

Erasmus sınavlarını da atlattım...
Kısacası Nisan ayını neşeyle başladım ve harika bir kitapla da bu mutluluğumu katmerledim.
Ne kadar musmutlu olduğumu anlattığıma göre sadede gelebilirim sanırım. ^.^ 

Kitabın konusundan çok çok öz bir şekilde bahsetmek istiyorum;

Ana karakterimiz uyku problemleri yaşadığı için doktora başvurur. Doktorun verdiği tavsiye şudur: Terapi gruplarına git ve insanların gerçekte nasıl acılar çektiklerini gör. Bu işe yarayacak bir tavsiyedir ve iki yıl kadar karakterimiz uykusuzluk problemini rafa kaldırmıştır. Ta ki bir terapi grubunda, kendisi gibi, hasta olmadığını halde gruba katılan Marla Singer'la göz göze gelene kadar.

Dövüş Kulübü'nün film uyarlamasını izlememiş nadir insanlardanım (dım) , neyse ki, şükürler olsun ki.
Film hakkında tek bildiğim şey baş rolünde Brad Pitt'in oynadığıydı, o kadar. Kitaptan uyarlama olduğunu bile bilmiyordum. Kitabı gördükten sonra bile filmle hemen bağlantıyı kuramadım. Goodreads'teki yorumları okuyunca çaktım olayı. 
Yeraltı edebiyatı okumak isteği aklımda olan bir şey değildi, hala da değil aslında. Belli bir türe bağlı kalmadığımı blogumu takip edenler bilir. Bu yüzden hiçbir türe, akıma önyargıyla yaklaşmamaya çalışıyorum. Yeraltı edebiyatı için de aynı şey geçerli. 
Şimdi bu türden tek bir kitap okuyup da koca edebiyat akımı hakkında görüş edinebileceğimi sanmıyorum. Yine de ne çok sevdim ne de nefret ettim. Birkaç eser daha okumak istiyorum, en azından bir eleştiri yapabilmek adına. 
Gelelim Dövüş Kulübüne...
Filmi izlememiş olmam sanırım en büyük avantajımdı. Çünkü olaylar hiç bilmediğim bir yönde gelişti ve ben, beni şaşırtan kitaplara ba-yı-lı-yo-rum. 
Üslup bana değişik geldi, zaten türü dolayısıyla farklı bir yazımı var. Olumsuz anlamda değil yine de bu değişiklik, farklı şeyleri okumayı seviyorum. O yüzden benim için yazarın kalemi sorun olmadı. Bağlı olduğu edebi çerçeveye göre değerlendirilmesi gerekir kitabın dilinin ve dediğim gibi pek tecrübe etmediğimden Yeraltı edebiyatını, ne düşünmem gerektiğini de bilmiyorum aslında pek. Yine de akımın özelliklerine şöyle bir baktığım zaman başarılı olduğunu tahmin edebilirim. Olmasa da benim için sorun değildi.
Sorun değildi çünkü, kitabın ana fikrini, vermek istediği mesajı çok sevdim. Olayların gidişatını, tahmin edilmezliğini çok sevdim. Son elli sayfa da kurgunun yokuş aşağı gitmesini çok çok sevdim. 
İtiraf etmeliyim ki kitabın başlarında, "Eee, ne olacak şimdi? Bu mu yani?" gibi bir ruh hali içindeydim. Ve aklımda devamlı basit bir soru vardı. Bu basit, küçücük soru zihnimi o kadar kurcalıyordu ki cevabını kaçırdığımı sanıp huzursuz oluyordum ve onu bilmemek sanki kitapla aramda bir mesafe varmış gibi hissetmeme sebep oluyordu. 
Kitap incecik, 220 sayfa kadar ama o kadar fazla cümlenin altını çizdim ki... 


Yazının devamı kitabı okuyanlar içindir.


O küçük soruyu belki tahmin etmişsinizdir. Karakterin adı ne? 
Deli oldum resmen deli! 
İlerliyorum ama aklıma takılıyor, söylendi de ben mi görmedim diye sayfaları geri dönüp karıştırıyorum filan. Sonra şüphelenmeye başladım bu durumda ama o sırada da olayı çözdü adam zaten :D
Aslında çok güzel kurgulanmış, zeka ürünü bir kitap olduğunu düşünüyorum Dövüş Kulübü'nün. Tekrar okuduğumda birçok ip ucu bulacağımdan eminim. 
Kitabı okuduktan sonra filmi de izledim ve konuyu biliyor olup izlerken o küçük şeyleri yakaladım mesela. Kitapta da vardı böyle şeyler. "Marla ve Tyler asla aynı odada olmuyorlardı."
Marla'nın annesinin yağları meselesinde gülmekten asıl olayı kaçırmışım oysa ki. "Ben yapmadım, Tyler yaptı." 
Böyle kurguları gerçekten çok ama çok seviyorum ya. Tahmin yeteneğimde sıfır olduğu için çok eğleniyorum okurken, şaşkınlığım hat safhada oluyor. 
Bu arada filmdeki Marla'yı daha çok sevdim. Acaba neden ^.^
Sadece filmin sonunun kitaba neden bağlı kalmadığını anlamadım ben. Benim için daha güzeldi tabii filmdeki son ama neden öyle yapmışlar ki acaba?
Kısacası Nisan ayına güzel bir kitapla başladığım için çok mutluyum.
Benim gibi farklı türler okumaktan hoşlanan insanlar için, edebiyat yapma kaygısı olmayan bir üsluptan rahatsız olmayanlar için Dövüş Kulübü'nü kesinlikle tavsiye ederim.
Neyse, yeterince kural yıktığıma göre benden bu kadar ^.^




Siz Dövüş Kulübü'nü okudunuz mu?
Hakkında neler düşünüyorsunuz?
Benimle paylaşın!



Yorum Gönder

10 Yorumlar

  1. Dövüş Kulübü benim en sevdiğim filmdir. Ben önce filmini izledim sonra kitabını okudum. Buna rağmen kitabını da severek okudum. onlarca cümlenin altını çizdim. Yazarın diğer kitaplarının da iyi olduğunu duydum, özellikle tıkanma kitabının ama henüz okuma şansım olmadı. En kısa zamanda okumak istiyorum.

    Bu arada Brad Pitt ve Edward Norton'a bayıldığımı, ikisinin de bu filmde mükemmel olduklarını da söylemeden geçemeyeceğim :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tıkanma, evet benim de gözüme çarpıp duruyor her yerde.. Ben de çok merak ediyorum, en kısa zamanda okumak istiyorum aynı şekilde :') Kitaptan sonra filmi sevmem gibi gelmişti ama çok güzeldi film de, severek izledim.. Oyunculuklar da harikaydı gerçekten.. ^.^

      Sil
  2. Helena, Marla rolüne cuk oturmuş değil mi? Ayrıca çok güzel sigara içiyor. :D Aslında hiç hoşlanmam sigaradan ama yiğidi öldür hakkını ver durumu oldu :D Ben de filmi izlemeden kitabı okumuştum ve sonra filmi yetersiz buldum. Beklediğimi bana veremediler. Oyunculuklara lafım yok tabii ama yine de... :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ya bayıldım onun sigara içişine, sigarayı sevmediğim halde hem de :D Kitabı okumadan izlesem ben de daha çok beğenirdim gibime geliyor, zira kitabı okumayan arkadaşlarımdan çok abartılı yorumlar duymuştum filmin iyi olmasıyla ilgili. Kitap tabi ki daha güzeldi bence de.. :')

      Sil
  3. seni bir oyuna davet ediyorum :>>
    http://periodiclibrary.blogspot.com.tr/2016/04/mim-yak-yeniden-yaz-tekrar-oku.html

    YanıtlaSil
  4. Emeğine sağlık. :) Ben kitabını okuma şansını henüz bulamasam da filmini çok beğenmiştim. Oyunculuklar level atlamıştı bu filmde. Özelikle en sevdiğim bayan oyuncu Helena Bonham Carter varsa gerisini düşünmem bile. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederimm :') Helena benim de çok sevdiğim bir oyuncudur ^.^

      Sil
  5. Gözde! giriş enerjin beni baya bi yükseltti eline sağlık! Erasmus hadi hayırlısı, ne tarafa?
    Uyku problemi bende de var yaa, terapiye mi gitsem :D
    Fight Club çok nam salınca bende izlemiştim bir zamanlar ama hiç etkilenmedim, beklenti tavan gidince midir nedir bilemiyorum :D
    Kitabı merak ettim, yazıyorum listeme ;)

    Sevgiler, Kore Fenomeni ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa henüz belli değil ama ben tercihlerimi Almanya yönünde yaptım, hayırlısı artık :D Filmin etkilenmemenin sebebi konunun tahmin edilebilirliği olabilir.. Kitapta o olay daha kapalı anlatılıyor haliyle ve açıklandığında daha çok şaşırıyorsun. Ama dediğim gibi filmde çok açık uç vardı.. Kitabı daha çok beğenirsin umarımm ^,^

      Sil