Bir Tavşanla Yaşamak Hakkında Her Şey
Herkese merhaba!
Belki bir Hollanda Lop tavşanım olduğunu bilenler vardır. Bir tavşan sahiplenmek isteyen ama önce böyle bir hayvanla yaşamanın, ona bakmanın, onunla ilgilenmenin nasıl bir şey olduğunu merak edenler vardır diye konuyla ilgili bildiklerimi, daha doğrusu deneyimlediklerimi anlatayım istedim.
Kız kardeşim çoktandır bir evcil hayvanı olsun istiyordu, devamlı annemle babama bunun için yalvarıyordu. Sonunda kediye değil ama bakmanın daha kolay olacağını düşündükleri tavşana razı oldular. Tavşanlarla ilgili pek bir şey bilmiyorduk ama internette şöyle bir araştırınca kafeste besleyenler olduğunu gördük. Eee kafeste yaşıyorlarsa ilgilenmek çok zahmetli olmaz diye düşündük. Yani galiba.
Neyse sonunda Nohut evimize geldi. Tavşanlarla ilgili her şeyi onunla yaşayarak öğrendik. Geldiğinde daha bir aylıktı, yani bebekti. Nohut'un bize öğrettiklerini anlatmaya başlıyorum.
Öncelikle şunu hemen söylemek istiyorum: TAVŞANLAR KAFES HAYVANI DEĞİLDİR. Ne olur önce bunu aklınızda bulundurun tavşan alırken/sahiplenirken. Tavşanlar çok hareketli hayvanlar ve özellikle geceleri aşırı enerjik oluyorlar, koşup zıplamayı, hoplamayı, oynamayı çok seviyorlar. Onları kafeste beslemek hareketlerini sınırlamak demek ve dolayısıyla bu tavşanınızın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir şey. Tavşanların da kedi ya da köpek gibi serbest bir şekilde beslenmesi gerekiyor.
Tavşan sahiplenmeden önce bilmeniz gereken bir diğer önemli şey ise her veteriner hekimin tavşanlarla ilgili bilgisi, deneyimi olmaması. Yani yaşadığınız yerde birçok veteriner kliniği olabilir ama bu kliniklerin çoğunda tavşanlarla ilgilenen bir hekim bulamama olasılığınız çok fazla. Ben İzmir'de yaşıyorum ve burada tavşanımı rutin kontrole götürüp aşısını yaptırabileceğim sadece tek bir yer biliyorum. Burası da yaşadığım semtten çok uzakta ama Nohut'u oraya götürmek zorundayım. Bunu mutlaka göz önünde bulundurun. Tavşan edinmeden önce yaşadığınız yerdeki veteriner kliniklerini araştırın, tavşanlarla ilgilenen hekim var mı sorun soruşturun. Sadece kliniklere de sormayın, tavşanı olan deneyim sahibi birinden de tavsiye alabilirsiniz, çünkü çok üzücü ama klinikler bu konuda her zaman dürüst davranmıyor.
Bunları dikkate alarak bir tavşan edindiniz diyelim. Özen gösterilmesi gerekenler neler bir bakalım.
1-Beslenme ve İshal
Bebek bir Hollanda Lop tavşanı ile ilgili bilmeniz gereken ilk şey sindirimlerinin çok narin ve hassas olduğu. Bebekken yemesi gereken tek şey palet yem ve kuru ot; belki azıcık maydanoz ama çok az. Tavşan deyince herkes bu hayvanların devamlı marul, havuç, meyve sebze ne varsa yiyebileceğini sanıyor fakat durum bu değil kesinlikle.
Bebek tavşanınıza asla bunlardan vermeyin çünkü dediğim gibi mideleri, sindirimleri çok hassas. Bebek tavşanlarda görülen en tehlikeli şey ise, bu gıdaların neden olduğu ishal. İshal bebek tavşanların ölümüne dahi sebep oluyor, bu yüzden gerçekten ne yediğine çok dikkat etmeniz gerek. Bununla beraber dikkat etseniz dahi bebek tavşanınız ishal olabilir, o durumda hemen bir veteriner hekime başvurmanızı tavsiye ediyorum. Ciddileşmeden müdahale edilirse elbette tavşanınız sağlığına kavuşacaktır.
Tavşanların kakası normalde ufak boncuklar gibi oluyor. Nohut ilk kez kakasını yumuşak yapmaya başlayınca biz biraz panikledik ama internetten ishal nasıl önlenir öğrenmeye çalıştık. Kuru ekmek ve bolca kuru ot ciddi olmayan ishali geçiriyor. Bunları denedik ama Nohut'un ishali geçmedi, daha kötü oldu. Nohut'u bir veterinere götürdük, ordaki hekim (?) Nohut'u kucağına alıp orasını burasını yokladı, bir şeyi yok dedi. İçimiz rahatladı, eve döndük ama bir sonraki güne kadar Nohut iyice halsizleşti, ne su içti ne de bir şeyler yedi. Susuzluktan derisi bile çekildi. Bunların hepsi bir gün içinde oldu bu arada. Hemen bulunduğumuz bölgedeki veterinerleri araştırıp bir tanesine daha gittik. Orada Nohut'a bir ilaç verdiler, evde de vermeye devam etmemizi söylediler. O ilaçtan sonra Nohut iyileşeceğine iyice kötü oldu, hatta gözlerini bile açamaz, başını tutamaz hale geldi. Resmen ölü gibiydi, biz ölüyor diye ağlamaya bile başlamıştık.
Bir arkadaşımın tavsiyesiyle bize uzak olan başka bir ilçedeki veterinere götürdük Nohut'u son çare. Orada Nohut'la hemen ilgilendiler. Olanları anlattık, verilen ilacın, uygulanan tedavinin yanlış olduğunu söylediler. Bir önceki veterinerin verdiği ilacı evde vermeye devam etseymişiz ciğerleri iflas edecekmiş. Neyse Nohut bu poliklinikte yoğun bakıma alındı ve bir günde kendine geldi. Bir hafta boyunca götürüp iğnesini yaptırdık. Nohut'umuz ölümden döndü.
Bunu anlatmamın nedeni şuydu: veterinerlerin hepsi tavşanlarla ilgilenemiyor dediğim gibi. Bunu açıkça da söylemiyorlar çoğu zaman. Tavşanların doğası tabii ki kedilerden-köpeklerden farklı. Uygulanması gereken tedaviler farklı. Bu yüzden veteriner polikliniğinin gerçekten tavşanlar hakkında bilgisi olan hekimlerle çalıştığından emin olun.
*İshal için kuru ekmek ve kuru otun yanında Reflor isimli ilaç da etkili oluyor. Eczanelerden temin edebileceğiniz toz halindeki bu ilacı tavşanınızın suyuna karıştırabilirsiniz. Hemen etki ediyor.
2-Normal Beslenme
Nohut büyümeye başladığında, yani bebeklikten çıktığında, salatalık, maydanoz, biber, marul gibi sebze ve yeşillikleri iştahla yemeye başladı. Veteriner hekimimizin uyarılarını dikkate alarak bunları çok sık vermiyoruz. Hele marul ve salatalığı kontrollü bir şekilde vermek gerekiyor. Nohut havucu hiç sevmiyor, çok ilginç, biberi ise her zaman olsa yer, çok sever. Tavşanlar meyveyi de çok seviyor ama bunları da çok sık vermemek gerek. Şeker içerdikleri için tavşan sindirimine iyi gelmiyor fazlası. Ben Nohut'a meyveyi ödül olarak veriyorum. Maydanozu çok seviyor fakat aklınızda bulunsun bunun fazlası da böbrekler de kristalleşme yapıyormuş. Bu kristaller de kanlı idrara yol açıyor. Tavşanınızın idrarında kırmızılık fark ederseniz sebebi bu olabilir, maydanozu azaltın. Diğer yeşillikleri zaman zaman deneyebilirsiniz. Roka, dere otu, tere gibi otları da severek yiyebilirler.
Pelet yem ve kuru ot yemeye de devam etmeli tavşanınız. Pek çok marka var ama piyasada en iyisi sanırım Versele-Laga. Bu markanın bebek tavşanlar için ayrı yemi de var. Fiyatı biraz pahalı. Nohut bu yemi hiç sevmiyor niyeyse. Aslında Nohut çok seçici bir tavşan bu yüzden bir sürü marka denedik. Bonnie de iyi bir marka, Vitakraft da iyi. İçerik açısından zengin görünüyorlar ama Nohut bunlardan çok şey ayıkladı yerken. Paketin yarısı ziyan oluyor. Nature Plan en az ayıkladığı yem ama onun da bir kısmını yemiyor hiç, böyle boncuk boncuk bir şeyler var içinde, onları ayırıyor.
*Burada hemen yemlerle ilgili yaşanabilecek olumsuz bir durumdan bahsetmek istiyorum. Nohut dönem dönem pelet yem yemeyi bırakıyor. İlk zamanlar bunu seçici olduğu için yaptığını sanıyorduk çünkü durum hastalığa varmadan son buluyordu. Mevcut yemi yemiyor diye farklı markalar deniyorduk ama sonunda Nohut birden eski yemlerini yemeye devam ediyordu. Dediğim gibi bunu biraz huyuna suyuna yoruyorduk ama en son yaşadığımız bu pelet yememe durumu çok kötü hale geldi. Nohut salya akıtmaya başladı, birkaç gün kendini aç susuz bıraktı ve hareketi neredeyse sıfıra indi. Salya akıtma ve çene tüylerinde seyrekleşme görüldüğünde bu zaten hastalığa işaret ediyor. Bu durumda birden çok neden söz konusu olabiliyor. Dişlerinde sorun olabilir, böbreklerinde ya da bağırsaklarında sorun olabilir. En iyisini tabii ki veteriner hekim biliyor. Nohut'un durumunda sorun bağırsaklarındaydı. Çok fazla şeker içerikli besin tükettiği için (annemin kıyamayıp her gün kuru üzüm verdiği ortaya çıktı) yararlı bakteriler azalmış ve bu da midesini bulandırıp karnını ağrıttığı için yemeyi kesmiş. Antibiyotik tedavisi ve doğru beslenmeyle kendine geldi.
Kısacası böyle pelet yemi yememe, su içmeme gibi bir durum olduğunda tavşanınızı gözlemleyin. Hareketi azaldıysa, dişlerini çok gıcırdatıyorsa, yerini uzun zaman değiştirmiyorsa ve en önemlisi salya akıtmaya başladıysa hasta demektir. Nedenini anlamanın basit bir yolu yok, o yüzden mutlaka veteriner hekime başvurmanız gerekiyor.
3-Tuvalet Eğitimi
Tavşanlar tuvalet eğitimi alabilen hayvanlar. Hem de epey kolay öğreniyorlar. Daha bebekken belli bir yere alıştırmak mümkün oluyor. Bununla ilgili videolar da bulabilirsiniz. İlk zamanlar her yere çişini yapmaya eğilimli oluyor tavşanlar, bunu da aslında bulunduğu ortama alışmak, güvenli olduğuna emin olmak için yapıyor. Buna çok izin vermeyin ama. Birkaç defadan sonra çişini yaptığı yerden onun kokusunu alın (bir peçeteye emdirebilirsiniz) ve tuvaleti olacak yere koyun bunu. Kokusunu nerede alırsa oraya tuvaletini yapmaya alışacaktır. Bir de tuvaletinin yakınlarında kuru ota ulaşabilirse çok iyi olur, yerken bağırsakları daha iyi çalışıyor ve daha kolay, sağlıklı boşaltım yapıyorlar.
Sadece öğrendiği yeri değiştirmemeye çalışın, adapte olamıyorlar. Bir de tuvaletini sık ve düzenli aralıkla temizleyin. Temizliğe takıntılı olduklarını düşünüyorum, temizlik işi biraz gecikse, aksasa Nohut bize küsüyor.
Burada şu konuya da değineyim. Tavşanların kakası kuru, yuvarlak, kokusuz bir şey. Bir de sabahları ya da günün belli bir saatinde yaptıkları özel bir kakaları oluyor. Bu daha yumuşak ve böyle yakından bakınca üzüm salkımına benzer bir kaka. Bunu hiç görmeyebilirsiniz, altlarına uzanıp onu hemen yiyorlar çünkü. Yine de gerdanı kabarık tavşanlar (mesela Nohut) altına kolayca ulaşamadığından bazen bunu düşürüyor, sonra hemen arayıp bulup yemeye uğraşıyor. Böyle bir kaka görürseniz telaş etmeyin, alıp hemen çöpe de atmayın. Bulursa yiyecektir çünkü. Sağlıkları için önemli.
4. Tüy Bakımı
Tavşanlar çok temiz hayvanlar, aynı kediler gibi kendilerini yalayarak temizliyorlar. Bu yüzden temizlemek için onları yıkamanıza gerek yok, hatta tavşanları yıkamak hiç tavsiye edilmiyor. Islanmak onları kolayca hasta edebilir, bu yüzden bence kaçınılması gereken bir şey. Zaten yıkamaya gerek bir durum da kolay kolay olmuyor. Sadece ishal gibi durumlarda altları çok pislenebilir, bu durumda yalnız o bölgeyi yıkamak daha iyi olur diye düşünüyorum. Ki Nohut ishal döneminde bile çoğunlukla kendi kendini temizledi. Zaten mahremiyetlerine çok düşkün hayvanlar, kendilerini temizlemeleri için onlara biraz mahremiyet tanımalısınız.
Tüylerini yaladıkları için tüy yutma durumları var. Kediler gibi tüylerini kusamıyorlar ama. Bu yüzden her gün tüylerini taramalısınız ki dökülen tüyleri yutmasınlar. Bu ciddi mide ve sindirim sorunlarına yol açan bir soruna dönüşebilir.
Tüyleri çok çabuk uzuyor tavşanların. Sadece taramak bence bu sorunu çözmüyor. Kedi ve köpek kuaförleri var, sanırım uyutup öyle tıraş ediyorlar. Tavşanlar da böyle bir seçenek yok maalesef. Tavşanlar rahat durmayan hayvanlar ve çırpınırken, debelenirken omurgalarını kırıp ölebilirler. Yani onları sabit tutmak, sabit tutmaya çalışmak hem çok zor hem de çok riskli. Aynı zamanda uyutmak da bir seçenek değil çünkü tavşanlarda anestezi çok tehlikeli, uyanmama olasılıkları diğer hayvanlara göre çok çok yüksek. Bu riski sırf tıraşlama ile almaz kimse.
Biz ilk zamanlar Nohut'un tüylerini makasla kısaltıyorduk ama bu bile yetmez oldu çok geçmeden. Tüyleri o kadar uzadı ki topaklanmalar olmaya başladı. Taramakla da olmuyordu. Bu topaklanma da büyük bir sorun. Tavşanınızın cildi hava almıyor, bu ciddi bir sıkıntı. Bir de tavşanı çok rahatsız ediyor, o bölgeyi temizleyemiyor olmak hayvanı resmen agresifleştiriyor.
Sonunda bu sorunu çözmek için hayvanlar için olan bir tıraş makinesi aldık ve bir süredir onu kullanıyoruz. Tarakları sayesinde derisine çok yaklaşmadan tüylerini kısaltabiliyoruz, makasa göre çok daha iyi iş çıkarıyor. Sesi çok yüksek olursa korkabilir tavşanınız, strese de girebilir, bu yüzden kullanacağınız makinenin biraz sessiz olmasına dikkat edebilirsiniz. Tüy bakımını sevmiyor tavşanlar, bu yüzden bakım sonrası ona en sevdiği yiyeceği verip ödüllendirebilirsiniz. Ödül alacağına şartlanırsa uslu durabilir.
***Şimdi burada çok çok çok önemli bir şeyden bahsedeceğim: sinek saldırısı. Eğer tavşanınızın tüyleri çok uzadıysa ve bu yüzden hayvan altına kolay ulaşamadıysa orada yaptığı yumuşak kakaların kalıntıları kalıyor. Hemen fark edip temizlemezseniz bu nemli kalıntılar sineklerin dikkatini çekiyor. Çünkü sinekler larvalarını bırakmak için sıcak ve nemli şeyler arıyorlar. Tavşanınızın tüyleri de bunun için mükemmel bir yer oluyor. Sinek larvalarını bırakıyor, bu larvalar kısa sürede gelişiyor ve kurtçuk şeklinde çıkıyorlar larvadan. Bu noktadan sonra da beslenmek için tavşanın derisini yemeye başlıyorlar, 24 saat içinde de ölümüne neden oluyorlar. Bu sadece kaka kalıntısı nedeniyle de olmayabilir bu arada. Mesela altı pis diye yıkarsınız altını. Nemli kalır orası, yine sineklere meydan vermiş oluruz. Altının kuru olduğuna mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle yaz aylarında, sineklerin çok olduğu zamanlarda buna ekstra önem göstermemiz gerekiyor. İnternette bu yüzden hayatını kaybeden, çok büyük acı çekerek ölen tavşanlar gördüm.
Tavşanınızın poposunu her gün sabah akşam kontrol edin. Kaka bulaşması çok normal, bazen yumuşak kakalarını yerken kalıntılar bırakabiliyorlar. Bunları yıkayarak temizlemenizde bir sorun yok, hatta böyle yapın. Yıkadıktan sonra havluyla, sonra düşük ayarda kurutma makinesiyle kurutun tüylerini. Bir de ben biyofilm önleyici bir sprey aldım, bu mikroorganizma oluşumunu engelliyor. Adı: Prontosan. İnternet satış sitelerinde bulabilirsiniz. Bir de bu kalıntılar vs. pişiğe de neden oluyor bazen. Kızarıyor oradaki derisi tavşanların. Bunun için de Recusan isimli bir merhem kullanıyorum. Yine pişik önlemek için pudra da kullanabilirsiniz.
5. Aşılar
Tavşanların çok fazla aşıya ihtiyacı yok. 3 ayda bir iç-dış parazit aşısı olmaları gerekiyor. Seyahat edeceklerse, dışarıda vakit geçireceklerse bir de kuduz aşısı yaptırabilirsiniz ama Nohut hiç dışarı çıkmıyor, o yüzden sadece parazit aşısı oluyor bebekliğinden beri. İhmal ederseniz hasta oluyorlar.
6. Kısırlaştırma
Son olarak bu konuya değinmek isterim. Tavşanlar da kısırlaştırılabiliyor ama ben pek sıcak bakmıyorum buna. Operasyon anestezi gerektiriyor ve yukarıda dediğim gibi tavşanlar için çok riskli anestezi. Bu konuda yabancı kaynaklardan da okuduğum kadarıyla tavşanların bu gibi işlemlerden uyanmama olasılığı yüksek oluyormuş. Ben şahsen bu riske girmenin değeceğini düşünmüyorum. Kısırlaştırmak tavşan için yararlı elbette, üreme sistemi hastalıklarından korunmuş oluyor. Yine de eğer tavşanınıza bir partner almayı düşünmüyorsanız, kısırlaştırma pek gerekli değil bence. Zaten dışarıyı çok seven hayvanlar değiller. Yani başka, karşı cins tavşanlarla temas pek mümkün değil zaten. O yüzden bence riske değmez.
Burada anlattıklarımın çoğu deneyime dayanıyor. Dediğim gibi her şeyi Nohut'la yaşayarak öğrendik. Kalanını ise araştırarak öğrendim. Dilimizde pek kaynak olmasa da yabancı kaynaklar gerçekten çok fazla bilgiyle dolu. İngilizce kaynaklardan çok şey öğrenebilirsiniz tavşan bakımı ile ilgili. Dediğim gibi en önemlisi tavşanlarla ilgilenen bir veteriner hekim bulabilmek. Bu konuda sorun yaşayacağımız hiç aklıma gelmezdi benim, belki çoğu kişinin de aklına gelmez ama Nohut geldikten sonra öğrendim ki veteriner kliniklerinin yüzde 99'u sadece kedi-köpeklerle ilgileniyor. O yüzden bence yaşadığınız yerde tavşandan anlayan bir veteriner hekim yoksa tavşan sahiplenmeyin.
Bildiklerimi, tecrübe ettiklerimi başlıklara ayırarak anlatmaya çalıştım. Unuttuğum, gözden kaçırdığım bir konu varsa veya merak ettiğiniz başka bir şey varsa yorumlara yazabilirsiniz. Elimden geldiğince yanıtlamaya çalışırım.
Bir sonraki yazımda da tavşanların hareketleri ne anlama geliyor ondan bahsedeceğim biraz. :)
Yorum Gönder
1 Yorumlar
Çok açıklayıcı ve bilgilendirici olmuş. Özellikle sineklerle ilgili konuyu daha önce hiç duymamıştım. Neyse ki bizim Tofi'nin tüyleri çok uzun değil.
YanıtlaSil