Dünya Sonu Savaşı / Mario Vargas Llosa | Kitap Yorumu


Hiç aklında yokken okuduğu kitaplar güzel çıkınca nasıl mutlu oluyor insan!

Dünya Sonu Savaşı gerçekten yakın zamanda okumayı düşündüğüm bir kitap değildi. Miyop beni dürtmese bir süre daha beklerdi kitaplıkta okunmayı. O dürtünce ben de "tamam, hadi." dedim. İyi ki demişim.

Kitabı anlatmaya beni şaşırttığını söyleyerek başlamak istiyorum. Ama farklılığı ile değil, aslında tam da çok iyi bildiğimiz şeyleri anlatıyor oluşuyla. Adından ve konusunda ben biraz büyülü gerçekçiliğin yoğun olduğu, ağırlıklı olarak distopik, belki ucundan biraz fantastik bir roman okumayı bekliyordum ama Dünya Sonu Savaşı bence tarihi bir roman niteliğinde. Zaten başlangıç noktasını gerçek bir olay olan "Canudos Savaşı'ndan" alıyor. Her şeyin merkezinde olan Vaiz gerçekten yaşamış bir kişi. Daha doğrusu romandaki savaş gerçek bir savaş, Llosa kurgu (?) karakterlerle bu savaşı gerçekçi ve sade bir dil, etkileyici bir anlatımla hikayeleştirmiş. 

Brezilya'da cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından (1889) cumhuriyetin getirdiği, yeni metrik sistem, resmi nikah, yönetimde laiklik ilkesinin benimsenmesi gibi yeniliklere karşı çıkan, cumhuriyetin "Deccal" olduğunu iddia eden bir Vaiz köy köy dolaşıp bu düşüncesi doğrultusunda vaaz verip kendine mürit topluyor. Peşine taktığı müriteriyle sonunda Canudos denen bir köye yerleşiyor ve sonrasında onun düşüncelerini duyup etkilenen herkes akın akın bu köye gelip onun liderliği altında yaşamaya başlıyor. Buraya gelen insanlar arasında eskiden katil, hırsız, tecavüzcü olanlar da var. Gelip Vaiz'in telkin ettiği hayat tarzını kabul ettiklerinde günahlarından arındıklarına ve Cennet'e hak kazandıklarına inanan bu insanlar Vaiz ne derse yapmaya, öl dese ölmeye hazır insanlardır. 

Merkezi yönetim ise iktidarına bu şekilde baş kaldırmış bir köyün varlığını sürdürmesine elbette izin vermek istemiyor. Sahip olduğu bütün güçle bu köye saldırıyor.  Dünya Sonu Savaşı işte bu savaşı anlatıyor. 

Olanları yalnız Canudos'luların değil cumhuriyetçilerin, hatta arada kalmışların ve hiç taraf olmayanların perspektifinden okuyoruz. Çok fazla karakter var, akılda tutması başta zor olsa da bir süre sonra okudukça hikayeleri ile birlikte karakterler ete kemiğe bürünmeye başlıyor. Karakterlerin sayıca çok olmasının romana kattığı önem ise çeşitlilik teşkil ediyor olmaları. Bu çeşitli karakterle farklı fanatizm türlerini görüyor ve aslında bir şeye, herhangi bir şeye körü körüne bağlı olma durumunun tek bir şey için, mesela yalnız din için geçerli olmadığını, herhangi bir şeyi ilahlaştırmanın ve onu tabu haline getirmenin insanı yıkıma nasıl götürdüğüne şahit oluyoruz. 

Bu bağlamda insanı sorgulamaya iten bir kitap. Bizim tarihimizde de bu tür olaylar var; cumhuriyet sonrası devrimlerine karşı "din elden gidiyor" sloganıyla çıkan isyanlar, bu isyanların bastırılması, insanların devrimleri içselleştirememesi yüzünden ortaya çıkan toplumsal sorunlar, sınıfsal ayrışmalar vs. vs. Kitabı sürekli bunları düşünerek, bildiklerimi ve bunlar üzerindeki görüşlerimi sorgulayarak ve bilmediklerimi merak ederek, öğrenmek isteyerek okudum. Bu açıdan bana bir şeyler kattığını düşündüğüm bir kitap oldu Dünya Sonu Savaşı. 

Uzunluğu göz korkutsa da bence okuması zor bir kitap değildi. Sadece karakter çeşitliliği ve dolayısıyla iç içe geçmiş hikayeler ağı nedeniyle biraz dikkat gerektiriyor. Bir de bana son çeyrekte tempo biraz düşmüş gibi geldi ama bunun sebebinin bu kısımdaki canlı savaş tasvirleri olduğunu düşünüyorum. Hazmetmesi, okunması kolay sayfalar değillerdi çünkü. 

Kısacası dikkatle ve çok uzun süreye yaymadan okunması gereken bir kitap. Ben kitabı 1 ayda bitirdim, işe başlamama filan denk geldiği için eskisi kadar verimli okuyamadım. Daha kısa sürede ve daha rahat bir zamanda okuyabilsem eminim daha çok keyif alırdım. 

Ayrıca yazara başlangıç kitabımdı. Her kitapta farklı bir Llosa gördüğümüzden bahsetmiş okurları, o yüzden bu kitaba dayalı herhangi bir beklenti ve yargı oluşturmadan merak ediyorum yazarın diğer kitaplarını. 

Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. Blogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://mylens.com.tr/ :) İyi günler dilerimm..

    YanıtlaSil
  2. Blogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://lensgo.com.tr/ :) İyi günler dilerimm..

    YanıtlaSil
  3. Blogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://lensgo.com.tr/ :) İyi günler dilerimm..

    YanıtlaSil
  4. Blogunuzu çok beğendim. Okumayı seven herkes çok faydalanacaktır. Elinize sağlık :)

    YanıtlaSil