Xenogenesis Üçlemesi 1: Şafak / Octavia Butler | Kitap Yorumu

 


“Lilith’in Dölü siyasi tahakküm, cinsel farkındalık, mutasyon, üreme ve kadın erkek ilişkilerine dair tabuları yıkan bir eser.”

Kitaba konusunu bilmeden, yalnızca türünü bilerek başladım desem yeridir. Kitabı benden önce okuyan kulüp arkadaşlarımın yorumlarıyla işlediği temaları da öğrenmiştim ve bu temalar kitabın ilgimi çekmesi için yeterli olmuştu. Ayrıca bu yorumlar hep olumlu yönde olduğu için kitaba yönelik beklentilerim yükselmişti.

Kitap, ilk siyahi kadın bilim-kurgu yazarı Octavia Butler’ın kaleminden çıkmış. Üçlemeyi 1987-1989 yıllarında kaleme alan Butler kendisi gibi siyahi bir ana-karakter olan Lilith’in hikâyesini anlatıyor (en azından ilk kitapta). Elbette okuduğumuz salt bilim-kurgusal, hatta kurgusal bir hikâye değil. Lilith’in Dölü, aslında şimdilik Şafak özelinde konuşursam, politik bir metin. Yazılmış olduğu dönemin sosyo-kültürel ve sosyo-politik özelliklerinin izlerini bütünüyle içinde taşıyan bir eser. Metnin özünde toplumsal cinsiyet çözümlemesi ve eleştirisi yoğunlukta gibi görünse de aslında sömürgecilik-sonrası edebiyatın irdelediği meselelerin yansıması da görülüyor hikâyenin arka planında. Sömüren-sömürülen ikiliğini, sömüren toplum içinde sömürülen-topluluktan gelen bir birey olma meselesini agresif olmayan, ama yine de sorgulatan, bakış açısı kazandıran bir tavırla ele alıyor Butler.

İşlediği bu derinlikli temaların yanında bir de okunması kolay, akıcı, ayrıca yoğun diyaloglarla dolu bir kitap Şafak. Bu açıdan oldukça tatmin edici, doyurucu bir metin olduğunu söyleyebilirim.

Hem hikâyenin nasıl devam edeceğini, hem de yazarın şimdilik çok da derinine inmediği bu temaları ilerleyen kitaplarda nasıl ele alacağını çok merak ediyorum. Bilim-kurgu seven, düşünce temelli kurgusal metinler okuyup bunlar üzerinde fikir yürütmeyi seven herkese öneriyorum. 

Yorum Gönder

1 Yorumlar