Sürgün Gezegeni / Ursula K. Le Guin | Kitap Yorumu (#hainlidöngüsü2)


Sürgün Gezegeni

Özgün Adı: Planet of Exile

Yazarı: Ursula K. Le Guin

Çevirmeni: Ekin Odabaş

Yazıldığı Tarih: 1966

"Yanlış sorulara verilecek doğru cevaplar yoktur"


Döngünün ikinci kitabı olsa da Sürgün Gezegeni aslında bir devam kitabı değil, yani Rocannon'un Dünyası'nın bittiği yerden başlamıyor ve bağımsız okunsa dahi anlaşılır nitelikte. Elbette birkaç unsur ilk kitabı okuyan okurlar için artık tanıdık olduğundan okuması daha keyifli olabilir. Yine de bir önceki kitabı okumamanın herhangi bir rahatsızlık yaratacağını sanmıyorum.

Sürgün Gezegeni, Rokanan Gezegeninden farklı bir gezegen. Burada Rokanan'dan gelmiş ve orada kalmış/bırakılmış insanlar var. Gezegenin yerli halkı, Tevarlılar da onlara pek dostça yaklaşmıyor. Tevarlılar insanlara Yabansoylu diyor ve iki topluluk arasında süregelen bir savaş olmasa da bir nevi soğuk savaş var. Bir arada yaşamıyor ve birbirleriyle evlenmiyorlar.

Işte böyle bir sosyo-kültürel, sosyo-politik bir bağlamda bir Tevarlı olan Rolery ile bir Yabansoylu olan Jacob Agat tanışıyor ve birbirlerine aşık oluyorlar. Hikayenin en can alıcı noktası onların aşkı olsa da Sürgün Gezegeni aslında onların aşkını anlatan bir kitap değil. Ortak bir düşmana karşı birlik olmak temalı bir kitap okuyoruz, aksi halde toplumların başına ne geleceğini de.

Yine aslında pek çok detayın anlatılabileceği ama ayrıntılardan uzak, sade, kısa ve öz bir hikaye sunuyor Ursula okurlarına. Artık kabullendim, yazarın tarzı bu, sanırım bunu hikayenin özünü gölgelememek için yapmıyor. Yoksa bu yazdıklarından gerçekten yüzlerce sayfa süren kurgular çıkardı. Rolery ve Jacob'ı ve üzerinde yaşadıkları gezegeni daha çok okumak isterdim ama Ursula anlatacağını anlatıp orayı terk etmiş, kapıları bize de kapatmış gibi hissediyorum. Her ne kadar hikayeyi keyifle okusam ve karakterleri hafızamda ve yüreğimde yer etmiş olsa da o boşluk hissinden, eksik kalmışlık hissinden de kurtulamıyorum. Yine buna rağmen kitabı olumsuz eleştirmek de gelmiyor içimden, tuhaf bir ruh hali içindeyim.

Öyle ya da böyle, bunu ilk kitaptan bir tık daha çok sevdim. Dediğim gibi müstakil bir kitap olarak da okunabilir ama bence döngünün ilk kitabı da oldukça keyifliydi, onu da es geçmeyin derim.


"Otorite, kişinin kendisinden mi kaynaklanır, yoksa etrafındakilerden mi?"

Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. :) Ne güzel bir öneri oldu ya ben bu seriyi alayım.

    YanıtlaSil
  2. Serinin her kitabı farklı bir yayınevinden çıkmış, o yüzden ben de ancak Bilim Kurgu Kitap Kulübü listesinde seri olarak geçince öğrendim kitapların bir seriye ait olduğunu. Tek okunabilir evet. Yine de yazarın önceki kitaplardaki olaylara, karakterlere yaptığı göndermeleri anlamak da keyifli oluyor. Umarım bu seriyi okur ve sen de benim kadar seversin İlkaycım :')

    YanıtlaSil
  3. Artık Goodreads'te kontrol etmeden kitap almıyorum ve okumuyorum. Tek sandığım kitapların çoğu seri çıkmaya başladı :-(

    YanıtlaSil