SİNEKLİ BAKKAL / HALİDE EDİP ADIVAR | KİTAP YORUMU




2016 Klasik Kitap Okuma Maratonu (Yerli) >> 3/12
Sinekli Bakkal
Yazarı : Halide Edip Adıvar
Türü : Yerli Klasik
Puanım : 3/5

Mart ayı için seçtiğim yerli klasik, ilk olarak 1935 yılında, Londra'da "The Clown and His Daughter" özgün adıyla basılmış olan, Halide Edip Adıvar'ın ünlü eseri Sinekli Bakkal'dı. 

Aslında Halide Edip denilince benim aklıma Sinekli Bakkal'dan ziyade Vurun Kahpeye, Ateşten Gömlek, Türk'ün Ateşle İmtihanı, Handan gibi eserleri geliyor ilk önce. Fakat Sinekli Bakkal diğer eserlerinden daha çok ilgimi çekti. Sebebiyse Adıvar'ın bu kitabı ilk olarak İngilizce yazması ve kitabın Londra'da basılmasıydı. 

Ayrıca kitap birçok dile çevrilmiş ve Türkiye'de CHP Roman Armağanı'na layık görülmüş.

Böyle olunca Sinekli Bakkal'ı okumayı biraz daha öne aldım. 


Daha önce Halide Edip'ten Handan'ı okumuştum ama hem taa lise yıllarımda okuduğumdan, hem de sınav için dayatıldığından ne konusunu ne anlatımını hatırlıyorum. Bu yüzden Sinekli Bakkal yazardan bilinçli olarak okuduğum ilk kitaptı diyebilirim açıkçası.

Sanırım Peyami Safa'nın etkisinden olacak, kitabın dilini ağır bulmayı bekliyordum ve buna kendimi bayağı bir hazırlamıştım. Osmanlıca kelimeler haricinde dili hiç de beklediğim gibi değildi. Bilmediğim kelimeler çok fazlaydı evet, ayrıca bu durum kimi zaman dikkatimi dağıtıp okuma hızımı da düşürdü, hevesimi kaçırdı ama o dönemde yazılan eserlerin ortak olumsuz noktası bu. Gülü seven dikenine katlanır, ne yapalım.

Okurken düşündüm ki belki de o Osmanlıca kelimeleri sayfanın altında Türkçe olarak sunmak yerine bir dil içi çeviri yapılsa daha rahat olmaz mı? 1935'de yazılmış bir eseri okurken çok sıkıntı çekmememiz lazım ama o dönemdeki belli başlı yazarlar eğitimlerini Cumhuriyet'ten önce aldıklarından şu an bizim için kullandıkları o dil okuma güçlüğü yaratıyor.

Çok yakın tarihteki kitapları değil de en azından klasikleşmiş yerli eserlerin bu şekilde yeniden basılması bence o eserlerin okunma sayısını, bu yerli klasikleri okuyan kitlenin yaş aralığını da olumlu yönden etkiler. 

Bunun dışında kitap gayet akıcıydı ve buna çok şaşırdım açıkçası. Şimdiye kadar okuduğum en akıcı yerli klasiklerden biriydi Sinekli Bakkal. Sadece ikinci yarıda biraz sıkıldım ama yine de genel olarak kitap kendisini güzel okuttu. 

Konusundan bahsedecek olursam;

Olaylar II. Abdülhamit döneminde geçiyor. Sinekli Bakkal mahallesinin imamının kızı Emine, babasının itirazlarına karşın bir orta oyuncu olan, zenne rolü yapan Tevfik'e kaçar. Bir süre sonra Emine ve Tevfik birbirleriyle anlaşamazlar ve bir olay üzerine Emine Tevfik'i terk eder. Boşandıkları sırada Emine hamiledir. Tevfik İstanbul'dan sürülür, bu sırada Emine, Rabia'yı dünyaya getirir. Rabia, dedesinin gözetiminde büyür ve sesiyle herkesi kendine hayran bırakan bir hafız olur.


Kitapta, o dönem romanlarında genellikle görülen Doğu-Batı çekişmesi görülüyordu. Yine de kurguda, iki kültürün çatışması yerine daha çok bir sentez olarak ortaya konulduğunu düşünüyorum ben bu farklılığın. Ayrıca Genç Türkler de konu edilmişti. Bu yolla padişah, Osmanlı yönetimi, paşalar eleştirilmişti. 

Eleştirilen bir başka konu ise dinle alakalıydı ve benim de yanlış bulduğum bir konuyla ilgiliydi.

Rabia herkesin takdir ettiği bir hafız oluyor, Kur'an'ı o kadar güzel okuyor ki duyan her insan duygulanıyor filan. Bir sahne vardı ki gerçekten en önemli vurgulardan biri yapılmıştı bence kitapta. Rabia yine böyle bir sure okuyor, herkesin yüreğine dokunuyor. Okumayı bitirdiğinde soruyorlar, okuduğun şeyin anlamı neydi, ne anlatıyordu diye. O kadar güzel, etkileyici bir şekilde okuduğu şeyin anlamını bilmiyor küçük hafız. 

Önemli olan etkileyici okumak mı? Yoksa okuduğunu anlamak mı? 

Belki de, hatta belki filan da değil, dinin yanlış anlaşılıp hurafelerin çoğalması bunun en büyük ve en kötü sonucu. Yazar bu tür konulara çok güzel, yerinde göndermeler yapmıştı.

Sonu hakkında endişelerim vardı okurken. Yeşilçam filmleri tadında bitecek diye korka korka okudum son sayfaları ama neyse ki korktuğum başıma gelmedi.

Kısacası fena değildi, konusu güzeldi, gayet akıcıydı. Döneme dair bir fikir edinmenizi sağlıyordu en azından. Türk klasiklerini okumayı seviyorsanız ya da bir yerden başlamak istiyorsanız Sinekli Bakkal'ı önerebilirim. 


ALINTILAR

"Evrende ne varsa hepsi kuruntu ve hayal, yani aynalara vuran yansımalar ve gölgeler."

"Fikir gidince insan da kağıt gibi cansız, manasız oluyor. Bu akşam İsa'nın şu sözlerini hatırladım. 'Allahı ölülerin değil, dirilerin Allah'ı."

"Ferd için tek bir selamet yolu var, o da Vehbi Dede gibi dünyayı Allah'ın gelip geçen bir rüyası telakki etmek?"

"Bizde ruhaniler diye bir sınıf yoktur. Allah'la ferd arasında vasıta lazım değildir. Her ferd ancak kendi arzusuyla Allah'a dahil olur, teselli ve sükun bulabilir."

"Sevmek hiçbir zaman günah değildir."

"Sevdiğimiz her şey esasen bizimdir. Kalbimizin içindedir. Ona o kadar sahibiz ki dünyanın orduları kalbimizden onu koparıp atamaz."

"Hayat, saray duvarları arasında hep böyle solgun mu? Bunlar hep yalancıktan yaşamak oyunu mu oynuyorlar?"



Siz "Sinekli Bakkal"ı okudunuz mu?
Hakkında neler düşünüyorsunuz?
Benimle paylaşın.


Yorum Gönder

9 Yorumlar

  1. Iyi okumalar, Çok güzel anlatamazsınız.Bende listeme ekliyorum. Bence Kuran'ı almayarak okumak en güzeli
    Ve güzel okumakta önemli.Ikisini birlikte yapmak müslümanlara ağır geliyor....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, tabi ki anlayarak ve etkileyici okumak en güzeli.. Umarım sen de beğenirsin, teşekkür ederim :')

      Sil
  2. mm ben Halide Edip Adıvar'ı sevmiyorum nedense pek :/ ama okunabilir diyosan bi bakarıss :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söz konusu yerli klasikler olunca aklıma H. Edip'ten başka kadın yazar gelmiyor benim. Anlatımını, konularını mı sevmiyorsun kitaplarının, yoksa kişisel olarak mı bir antipati var? Kişisel olarak ben de seviyorum diyemem çünkü pek :/

      Sil
    2. Tamamen kişisel. Zaten bu yüzden kitabını okumadım hiç bilemiyorum anlatımını falan :D

      Sil
  3. Bu kitabını ben de ortaokulda okumuştum :D O dönem annemden duyduğum klasiklere sardırmıştım da :D Normalde ortaokulda okuduğum kitapları içerik olarak pek net hatırlamam ama Sinekli Bakkal benim de aklımda yer etmiş. Beğenerek okumuştum, tekrar okumalıyım. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen, ben de annemden duyup okudum :D Annelerin bir bildiği oluyor gerçekten ^.^

      Sil
  4. handanı okudum hoş. bunu da okudum ama kapakı farklıydı, sahaftan bulmuştum, remzi kitabevi. evet dil biraz yenilensin de mi eski kitaplardaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ya okuma güçlüğü ortadan kalkar ve okuyanların sayısı da artar bence böylece.. Handan'ı hiç hatırlamıyorum ya umarım fırsat olur da bir daha okuyabilirim :')

      Sil