Dizi Önerisi : Tunnel & Duel



Geçtiğimiz ay izlediğim ve çok çok beğendiğim iki dizinin öneri yazısıyla herkese merhaba!

Derslerim yoğun olsa da iki dizi öylesine sürükleyiciydi ki ikisini de Ekim'de izleyip bitirdim.

İkisi de Kore dizisi ve ikisi de çok ilginç bir hikayeye sahip. Ayrıca ikisi de OCN kanalının; tuhaf ama geçen ay izlediğim üç dizi de, bu ikisi de buna dahil, bu kanala aitti. Üçü de beğenerek izlediğim dizilerdi, bu yüzden OCN bu türde favori kanalım olma yolunda. Bu öneri yazısına dahil etmediğim dizi, Save Me. Konusu sıradışı olsa da akıcılık konusunda benim açımdan sınıfta kalan bir diziydi. Aşağıda önereceğim diziler ise hem konuları, hem de olay örgüsünün akıcılığı, dizinin temposu açısından çok beğendiğim diziler oldular.




터널

Tunnel

Tür : Gizem, Aksiyon, Fantastik

Yayın Yılı : 2017

Yönetmen : Shin Yong-Whee, Nam Ki-Hoon

Senarist : Lee Eun-Mi



Tunnel, konusunu okur okumaz ilgimi çeken bir dizi olmuştu. Kore'de Mart-Mayıs aylarında yayınlanmış olmasına rağmen benim ancak görüp fark edebildiğim bir dizi ayrıca. Zaten bu türdeki dizilerin, yani gizem, aksiyon ya da polisiye türündeki dizilerin tanıtımı diğerleri kadar çok yapılmıyor kanaatimce. Bu görevi üstlenip bu türdeki güzel yapımları blogumda elimden geldiğince tanıtıp, daha çok izleyiciye ulaşmasını sağlamak istiyorum. 

Dizinin konusu kısaca şöyle;

Olaylar 1987 yılında başlar. Ana karakterimiz Kwang Ho bir polis dedektifidir ve yaşadığı şehirde meydana gelen seri cinayetleri araştırmaktadır. Katille bir kovalamaca yaşarken ikisi o bölgede bulunan bir tünele girerler. Dedektif ve katil boğuşurken Kwang-Ho'nun yüzünü göremediği adam onu bir iğneyle uyuşturur ve kaçmayı başarır. Kwang Ho kendine gelip tünelden çıktığında kendisini 2017 yılında bulur. Zamanda yaşadığı bu yolculuk katili bulması için bir fırsattır.


Konusu bu kadar merak uyandırıcı olunca benim için izlememek imkansızdı. Ayrıca fantastik bir öğe barındırması da çok ilgimi çekmişti. Özellikle zaman yolculuğunu konu alıyor olması beni izlemeye itti.

Biliyorsunuz, zamanda yolculuk temalı hikayeler mecburen paradokslarla sonuçlanıyor. Ayrıca bu konuyu, saçmalamadan, seyircinin aklını çok karıştırmadan ve tutarlılığı koruyarak ele almak gerçekten zor bir iş. 

Ayrıca dizide, kim olduğunu bir türlü bulamadıkları bir seri katil var. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu cinayetleri çözmeye çalışıyorlar. İşin içinde gizem de var yani. Bu iki öğe de merakı devamlı canlı tutuyor ve bir sonraki bölümü devamlı merak ediyorsunuz. 

Genelde ben katili, suçluyu filan hiç tahmin edemezdim ama sanırım böyle diziler izleye izleye olayı kaptım; bu dizideki katili önceden tahmin ettim. Bana biraz bariz geldi, bilmiyorum, izleyeniniz varsa; siz de tahmin edebildiniz mi?

Geçmişle gelecek arasındaki küçük detayları, Kwang-Ho'nun gelecekte yaşadığı zorlukları, alışma sürecini; onu tanıyan insanların şaşkınlığını filan izlemek çok keyifliydi. Diziyi izlerken hep nasıl bitecek diye merak ettim. 

Sonunu izlediğim ilk anda pek beğenmedim ama üzerine biraz düşününce farklı bir sonuç çıkardım. Spoiler olmaması açısından teorimi söylemeyeceğim fakat izleyenler varsa yorumlarda sohbet edebiliriz.

İzleyip beğendiğim ve sizlerin de kesinlikle izlemenizi tavsiye ettiğim bir başka dizi ise;


듀얼

Duel

Tür : Bilim Kurgu, Polisiye, Gizem

Yayın Yılı : 2017

Yönetmen : Lee Jong-Jae

Senarist : Kim Yoon-Jo


Sonuna gelene kadar bir sürü kafa karışıklığı ve ters köşe yaşatan bu dizi favorilerim arasında ilk bölümlerden girdi. Türünde bilim kurguyu görünce siz de biraz şaşırmışsınızdır belki, ben de çok şaşırmıştım ve ön yargıyla yaklaştım diziye. O kadar da değil yani dedim, bilim kurguya da el atmasınlar, biraz rahat dursunlar artık :D

Dizi, bir polis şefi olan Jang Deok-Cheon'un kaçırılan kızını kurtarma çabasıyla başlıyor ve sonra birkaç gün öncesine dönüp kızının kaçırılma hikayesini izliyoruz. Küçük kızın ölümcül bir hastalığı var ve bir hastanenin üzerinde çalıştığı kök hücre tedavisi onun tek kurtuluş şansı. Fakat o kadar kişinin arasından onun seçilmesi büyük bir mucize olarak görülüyor, yani neredeyse imkansız. Bir şekilde hastane şefin kızını tedavi için seçiyor fakat nakil sırasında küçük kız biri tarafından kaçırılıyor. 

İşin asıl garip tarafı şu; şef kızını kaçıran adamın yüzünü görüyor ve sonraki günlerde onu yakalamaya çalışırken tıpkı bu adama benzeyen başka birini görüyor. Önce bunların ikiz olduğunu sansa da olay bundan ibaret değil aslında. 

Spoiler olmaması açısından kendimi durdurup konuyu anlatmayı burada kesiyorum. Ben de bu kadarını bilip başlamıştım diziye. Siz de hemen başlayın izlemediyseniz.


Polis şefini oynayan oyuncu gerçekten bir babanın kızını kurtarmaya çalışırken yaşayacağı hisleri çok güzel yansıttı. Onun etrafta kızını bulmak için koşuştururken yaşadığı öfke, sabırsızlık ve dahası çaresizliği gerçekten gördük seyirciler olarak. Kimi zaman durup bir iç geçirdim, yeter artık adamın yaşadığı acılar diye. Çok üzüldüm haline.

Oyunculuğunu takdir etmek istediğim bir diğer isim, ki bence dizinin en iyi performansını o sergiledi, Yans Se-Jong. Kendisi hem Lee Sung-Joon hem de Lee Sung-Hoon karakterini canlandırdı ve enfes bir oyunculuk sergiledi bence. Öyle ki arada dedik ki acaba başka bir oyuncu mu oynuyor bu farklı karakterleri. Mesele yalnızca saç şeklinin değişik olması da değildi. 

İki ayrı, birbirine taban tabana zıt karakteri bu kadar başarıyla oynayabilmek cidden zor bir iştir mutlaka ve oyuncu bunun altından harika bir şekilde kalkmış. Alkışlarr, alkışşlar!

Bir sahnede Lee Sung-Joon, birilerini kandırmak için Lee Sung-Hoon kılığına giriyor ama iki karakteri tanıyan seyirciler olarak farkı hemen anladık. 


- Bu arada Lee Sung-Hoon çok güzel "Ani" (Hayır) diyordu, söylemeden geçemeyeceğim. -

Kurgunun işleyişi çok güzeldi. Sırlar ortaya yavaş yavaş, gerektiği hızda çıktı ve benim hoşuma gitti bu çünkü sindirilmesi gereken çok gerçek vardı. Sonu biraz uzatılmış gibi geldi bana ama o kadar olsun artık. İzlemekten sıkılmadım ne olursa olsun. 

Sonu biraz buruktu bana göre ama genel olarak güzel toparladılar. Ucu açık, havada kalmamıştı ki bu çoğu Kore dizisinde yaşanılan bir sorun. 

Bu diziyle Koreli senaristler ne kadar yaratıcı olabildiklerini bir kez daha gösterdiler ve şüphelerimi haksız çıkardılar. Keşke bizim senaristlerimiz de aynı konuları ısıtıp klişe hikayeler ortaya çıkarmayı ya da zaten yazılmış hikayeleri uyarlamayı bir bıraksalar da daha özgün olabilseler. 

Kısacası, bu iki diziyi izlemediyseniz hemen izleyin!




Siz bu iki diziyi izlediniz mi?

Hakkında düşünceleriniz neler?

Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

22 Yorumlar

  1. uvv baya polisiye takılmışsın :) zaman yolculuğu her zaman ilgimi çeker öbürü de bilimkurgu falan diyince cidden el atmadıkları şey yok :D witch's court izliyorum ben de şu an :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Witch's Court'un baş rolündeki abimizi Tunnel'de izleyip beğenmiştim. Nasıl güzel mi? Şu sıralar yeni bir K-Drama arayışındayım da :D

      Sil
    2. başkarakter kızı çok sevdim ama diziyi sevdim mi emin değilim açıkçası nötrüm biraz :D

      Sil
  2. Bizim yeğenler de çok seviyor Kore dizilerini :) Ben hiç izlemiyorum :( Oyuncular da yakışıklıymış :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diziden başlamak çok önemli bence :D Bunun için bu türde, Remember'ı önerebilirim :')

      Sil
  3. Ben de Shameless'a başladım ve Kore dizisi izlemeye vakit bulamıyorum :D K-drama arayışına girdiğimde postun aklımda olacak :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kore dizilerinden başka bir şey izlemiyorum diye yakınıyorum :D

      Sil
  4. Ben Tunnel dizisini henüz izleyemedim ama Duel'e hayran kaldım! Kesinlikle favorilerim arasında yer aldı. Yan Se Jong'a aşık oldum bile diyebilirim. :D Henüz 2017 çıkışlı bir oyuncu olmasına rağmen müthiş bir oyunculuk sergiledi. Romantic Doctor Teacher Kim de de çok güzel oynadı. İzlemediyese Chigaco Typwriter da zaman yolculuğu ile alakalı, onu da mutlaka izlemelisin. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen, kendisini ben de çok ama çok beğendim :') Chicago Typewriter da listemde ama bakalım ne zaman izleyebileceğim.. Çok teşekkür ederim önerin için :')

      Sil
  5. ikisi de izlenirmiş. ikisinden de ilk bölümü izleyip unutmuşum sonra yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vaktin olunca devam et bence Deep, ikisi de enfes :')

      Sil
  6. Resmen Kore dizisi yorumu okuyunca ve son iki günkü EXO dinlemelerimle birlikte ve yazını da okumamla birlikte bu iki diziden birini izlemeye gidicem.Resmen K-Drama aşeriyorum şu an.

    YanıtlaSil
  7. kore dizilerini bir türlü başlayıp izleyemedim vakitsilzik ve önceliğ,im amerikan dizileri ve arada türk dizileri olunca ama çerez gibi gittikleri ve çok ponçik olduklarını sürekli bloglarda görüyor veya arkadaşlarımdan duyuyorum. bu iki diziyi araştırıp başlamayı düşünüyorum ellerine sağlık yorum için :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başlangıç için Tunnel daha iyi aslında, daha az karışık ama ikisine de bir bakıp kararı sen ver tabii :') Umarım beğenirsinn ^.^

      Sil
  8. Yok yok bence OCN'in gizli sahibi falansın böyle parayı basıp istediğin tür dizileri yaptırıyorsun :D

    Duel'e başladım ama henüz çok ilerleyemedim (aynı anda 7-8 dizi izlemeye çalışmanın bedeli) Sonuna buruk demen korkutuyor beni. Kafamda şu an en kötü senaryoyu yazdım bile:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. OCN gönlümün efendisi şu sıralar :D Buruk demişim ama ben aşırı duygusalım ya ondan, yoksa gayet de olması gerektiği gibi bitti ya şey yapma yani :D

      Sil
  9. Duel'i hala izleyemedim ben ya.. Ama Tunnel hayranlığımı biliyorsun❤
    Yeni yapımlardan fırsat bulabilirsem bir bakayım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tunnel'i sevdiğin için bence Duel'de hoşuna gidecek. İnşallah beğenirsin ^.^

      Sil
  10. Ben Tunnel in finali hakkınızdaki teorinizi duymayı çok isterim. Ben finali beğendim ama keşke son 10 dk komiserin geçmişe dönmesiyle değişen geleceği de görebilseydik...

    YanıtlaSil
  11. Tunnel’i izledim. Aslında finali beğendim ama geçmişe gitmesiyle değişen gelecekten sahnelerde beklerdim. Sizin finale dair teoriniz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diziyi beğenmenize sevindim. Ben de izlediğim zaman epey keyif almıştım. Fakat finaliyle ilgili ne düşündüğümü, o zamanlar ne teori ürettiğimi inanın hatırlayamıyorum. Aradan üç yıl geçti, anımsamakta zorlanıyorum takdir edersiniz ki... Fikrinizi paylaştığınız için teşekkür ederim :')

      Sil