Oz : Kansaslı Dorothy / Adam Fawer | Kitap Yorumu

OZ

Yazarı : Adam Fawer

Çevirmeni : Algan Sezgintüredi

Yayım Yılı : 2016

Puanım : 2/5

Çoğu kimse gözleri kapalıyken göremeyeceğini zannederdi ama aslında bakılabilirdi gözler kapalıyken. Gözler açıkken sahibini kandırır, önemsiz şeyleri de gösterirlerdi. Ama gözünü kapayan sadece önemli şeyleri görürdü. 

Bu yılın ilk kitabının yorumuyla herkese yeniden merhaba!

Gönül isterdi ki bu yıla şöyle övgüler yağdıracağım, herkese şiddetle tavsiye edebileceğim ve okumaktan her saniye keyif aldığım bir kitapla girseydim. Ama olmadı. Olamadı. Bunu söyleyerek başlamak kitap hakkında neler düşündüğümü aşağı yukarı belli ediyor zaten sanırım.

Adam Fawer'ın diğer iki kitabını yani Olasılıksız ve Empati'yi lise yıllarımda okuyup fazlasıyla beğenmiştim. İkisini de aile bireylerime zorla okutacak kadar sevmiştim. Olasılıksız'ı tekrar okuma planları yaparken yazarın yeni bir kitap çıkaracağı haberiyle fena halde heyecanlanıp sevinmiştim. Kitabı dört gözle bekliyordum.

Üstüne bir de yazar yazdığı ön sözüyle bizi bir kez daha şaşırtıp heveslendirdi. Bu kitabı yazmasının sebebinin, kitaplarını çok seven Türk okuyucular olduğunu söylüyordu. Bu beni oldukça şaşırtmıştı açıkçası. 

Kitap hakkında asıl söylemek istediklerime geçmeden önce konusundan bahsetmek gerekiyor önce.

Bilenler bilir Oz Büyücüsü ve Dorothy'nin öyküsünü. Ben hikayenin orijinalini ne yazık ki bilmiyorum fakat okuduğum yorumlar doğrultusunda anladım ki yazarımız hikayeyi değiştirmeden kendi üslubuyla farklı birkaç şey ekleyip değişik bir versiyonunu bizlere sunmuş. Ben gibi özgün öyküyü de bilmeyenler için konu şundan ibaret;


Anne-babasını kaybetmiş olan Dorothy adında, teyzesiyle birlikte Kansas'ta yaşayan Dorothy bir fırtına sonucunda sığındığı kulübeyle başka bir dünyaya adım atar. Burası Oz'dur ve burada dünyada geçerli olan tüm düzen ve kurallar tepetaklaktır. Dorothy'nin ise bu dünyada oldukça özel bir görevi vardır ve bunu başarmak için uzun bir maceraya atılmak zorundadır.

Orijinal hikayeyi okumadığım için üzgün olduğumu belirttim aslında ama düşününce iyi ki olay örgüsünü bilmiyordum. Çünkü öyle olsaydı kitabı okumanın benim için hiçbir anlamı olmazdı ve büyük ihtimalle de bu durumda kitabı okumazdım. Hikayenin kendisini bilmediğimden kitapta en azından merak unsuru canlıydı benim için.

Kitaba iki yıldız verdim- hem de hiç vicdan azabı duymadan. Önce bu iki yıldızın sebebini vereyim. 

Birincisi, kitabın akıcılığı. Kitabı final haftamda ders çalışmalarımın aralarında, toplu taşımada, durakta beklerken dahi okudum. Kitapta devamlı bir hareketlilik olması kendisini okutan en büyük etkendi benim için. Bir de yazar aksiyon sahnelerini iyi yazıyor gerçekten. Bir sahneyi film izliyormuş gibi değişik açılardan yazması hoşuma gidiyor; bunu diğer kitaplarında da sevmiştim.

İkincisi ise en en en sevdiğim karakter olan Seemore oldu. O olmasaydı kitap cidden çekilmez olurdu bence. 

Kitaba hiçbir beklentim olmadan başlasaydım ya da bu kitap "Adam Fawer" tarafından yazılmasaydı da çok şey değişmezdi benim için. Kitabı kesinlikle yazarın diğer eserleriyle karşılaştıramam, okumadan önce de o kitaplar gibi bir şey okuma beklentisi içinde değildim. Yine de ben özgün ve farklı bir öykü okuyacağımı sanıyordum. Dorothy'nin hikayesini bilmememe rağmen olaylar bence fazlasıyla tahmin edilebilirdi. Şaşırdığım birkaç yer olsa da kitabın tümünü kurtaracak ve kitabı, gönül rahatlığıyla beğendim diyebileceğim bir noktaya eriştiremedi bu ters köşeler beni. Yeterli değildi açıkçası.

Ana karakteri sevmeyince olmuyor arkadaş, ben bunu çok iyi anladım bu kitapla. Dorothy 13 yaşlarında bir kız çocuğu, yanlış hatırlamıyorsam ve söyledikleri, yaptıkları, düşündükleri öyle abartılı, öyle saçma ki. Hele ergenlikle ilgili argümanları sinirlerimi bozup gülmeme sebep oldu. Özellikle iç sesini çoğu yerde boğazlayasım geldi. 

Diyaloglar, espriler öylesine zorlamaydı ki cidden göz devirmekten yoruldum okurken. Bir noktadan sonra bitsin diye okuduğumu fark ettim hatta. Hep Seemore hatırına çevirdim sayfaları. 

Sanki yazar hatır kırmamak için aceleyle kurgulamış ve birden yazıvermiş gibiydi kitabı, bilemedim çok şey eksikti. Aslında kitabın yorumunu orijinal hikayeyi de okuyup öyle yazmayı düşünüyordum ama henüz düşüncelerim tazeyken yazıya dökmek istedim. 

Hikayenin kendisini de okuduğumda karşılaştırmayı daha sağlıklı yapabilirim diye düşünüyorum. Buraya bir güncelleme ekleyebilirim umarım. 



Kitabın kapağına neden kocaman Olasılıksız ve Empati'nin Yazarından ibaresinin eklendiğini anlamak pek de zor değil. Zaten bence alıp okuyan herkes - beğensin ya da beğenmesin - bu iki kitap ya da yazarın hatırına alıp okudu. 

İkincisi de gelecekmiş diye duydum fakat okur muyum hiç bilmiyorum. 

En azından gerçek hikayeyi okuma hevesi kazandırdı kitap bana. Yine de kesinlikle birine tavsiye edebileceğim bir kitap olmadı ne yazık ki Oz.


Siz Oz'u okudunuz mu?

Hakkında neler düşünüyorsunuz?

Benimle paylaşın!

Yorum Gönder

21 Yorumlar

  1. Ben de diğer iki kitabı keyifle okudum. Oz Büyücüsü nü ve Adam Fawer ı seviyorum :)
    Merak ettim okuyunca ben ne düşüneceğimi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oz Büyücüsü'nü okumuş biri belki daha farklı düşünebilir :D

      Sil
    2. Mrhba bn gokhan okumuş biri olarak hayal gücüne hitap eden bir roman karakterler ayni spoiler olmasin ama hikayede kahramandan çok yapay zeka iris e hologram a daha cok yer verilmiş puzzle sonunda cozuluyor etkilenmedim ama hafizada kalici bir kitap da değil hergün okuyum da bitsin heyecan verici tarzda degil umarim anlatabilmisimdir

      Sil
    3. Zaten romanin arka kapaginda yaziyor bir turk arkadasi zorlamis zorla yazilan birsey sizi icine almasi beklenemez

      Sil
  2. Olasılıksız ve Empati okunmaya değer. Ben zevkle okumuştum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, ikisi de çok güzel kitaplardı.. Ben de keyifle okumuştum :')

      Sil
  3. Ah ah bende seninle aynı fikirdeyim Gözde.
    Zorlama ve abartılmış bir kitaptı Oz benim için.Sanırsam ben OZ'un yorumunu yazdığımda da konuşmuştuk bunu seninle.
    Tam anlamıyla yorumunu okumak hoştu.
    Hah bir de Dorothy'nin orjinal versiyonunu okumuş ve bir sürü filmini izlemiş (ayrıca şimdi dizisi de çekiliyor farklı bir formatta Emerald City diye yanlış hatırlamıyorsam) orjinalinin daha iyi olduğunu ve hayal gücünü daha çok çalıştıran yanları olduğunu savunabilirim ben de seninle birlikte.
    Orjinalini okuman için sabırsızlanıyorum ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte daha fazla kan ve şiddet ekleyince farklı olacağını sanmış ama ı-ıh.. Şimdi yazarın yazdı mı dibine kadar harika yazdığını bildiğimden fazla da kötüleyemiyorum, vicdanım sızlıyor ama bu kitap cidden olmamış :D Orijinalini Almanca olarak okumaya başladım, iyi gidiyor bakalım :D Umarım bitirebilirim :D

      Sil
  4. Oz hakkında bir olumsuz yorum daha :D Bu okuduğum tüm olumsuz yorumlar bende ters etki yaptı. Artık bu nasıl bir kitaptır ki bir beğeneni bile yok merakımdan okuyacağım sanırım :D
    Yıla kötü bir başlangıç yapmış olsan da umarım ilerleyen günlerde o kadar güzel kitaplar okursun ki bunu telafi eder :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyo musun, bende de o etkiyi yapmıştı, daha çok merak etmiştim. Beklentilerim de azalmıştı ama az beklentiyle okumama rağmen beğenmedim :D Sen ne düşüneceksin cidden çok merak ediyorum. Umarım, bu uğursuzluğu üzerimden atmak için Ölüm Yadigarları'na başladım :D

      Sil
  5. Hoşgeldiniz ve teşekkür ederim! Blogunuzu mutlaka ziyaret edeceğim :')

    YanıtlaSil
  6. Ben kitabın çıktığını duyunca sevinip blogda tanıtım yazısı yazmıştım, sonra yazının altına yorum yazan herkes çok kötü okuma sakın diye yazınca okumaktan vazgeçmiştim. Adam Fawer aklımda güzel kitaplarıyla kalsın istediğim için okumayı düşünmüyorum ben açıkçası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yalan söyleyeyim, güzel düşünmüşsün :D En azından ben tavsiye edemiyorum gönül rahatlığıyla :D

      Sil
  7. Kararsız kalıyorum bu kitaba karşı. Adam Fewer bana okumayı sevdiren yazarlardan. Sırf bunun için bile alınır mı acaba? :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir kere şunu belirteyim, ben bu kitabı yazarını bilmeden okusaydım, Adam Fawer ismi aklımın ucundan bile geçmezdi. Kısacası bence üslubun Fawer ile alakası yok. Fakat bence yine kendin karar vermelisin, ben de tüm kötü yorumlara rağmen Fawer sevgimden dolayı okuyup kendim görmek istedim. Ne kaybedersin ki? :')

      Sil
  8. Yazarın Olasılıksız'ını okumuştum ama Empati bende olmasına rağmen hala okumadım. Oz'u da sipariş verdiğimiz site, belli bir miktarın üzerinde bedava yolluyordu, öyle edinmiştik :)) Bu kadar sevdiğine göre Empati'ye öncelik vermeliyim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen, Empati çok çok çok güzeldi, ben fazlasıyla beğenmiştim. Onu oku hemen :D

      Sil
  9. Bu kitapla ilgili hiç olumlu bir yorum okumadım. Normalde bu eleştiriler karşısında kitabı okumaktan vazgeçerim ama Adam Fawer'ın bende kredisi çok. Beklentimi en aza indirip okuyacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende de öyle oldu ablacım, okuduğum olumsuz şeyler daha da merak etmeme neden oldu hatta.. Bakalım sen ne düşüneceksin :')

      Sil
  10. Empati ve olasılıksız çok güzel iki seriydi. Oz’u okuduğumda hikaye benim çok hoşuma gitmişti. İnternette bir araştırayım dedim kitabı yerden yere vuranlar o kadar fazlaydı ki cidden şaşırdım. Bu kitap için hayal kırıklığı diyen bile olmuş. Ben okurken bunu hiç düşünmedim. Zaten adam fawer okuyanlar bilir güzel bir anlatım tarzı var hemen çekiyor okuyucuyu içine. Yani kitabı okurken “Ne kadar hayali ve gerçekdışı” demek yerine kendimizi karakterin yerine koyarsak daha iyi anlayabileceğimizi düşünüyorum. Ben bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Hiç de pişman değilim okuduğuma.

    YanıtlaSil
  11. Herkes kötü demiş bari ben iyi diyeyimde yazar kırılmasın 😀😀

    YanıtlaSil