SİRK MÜDÜRÜNÜN KIZI / JOSTEIN GAARDER | KİTAP YORUMU

Sirk Müdürünün Kızı
Yazarı : Jostein Gaarder
Çevirmeni : Ferihan Hasan Panayır
PUANIM : 3/5
...
Kandırıldığımı hissediyorum. Kitabın ismi ve kapağı tarafından kandırıldım. 

Büyüleyici bir sirk hikayesi okumayı bekliyordum ama karşılaştığım öykünün sirkle filan alakası yok. Okuyacak olanlar için bunu belirteyim de beklentilerinizi ona göre ayarlayın.
Konusundan bahsetmek istiyorum önce;

Petter yaşıtlarından çok daha farklı bir çocuktur ve kendi hayal aleminde yaşamayı, çocuk oyunlarına tercih eder. Devamlı düşünür, devamlı hayal eder ve zihnini rahatlatmak için bu hikayeleri birilerine anlatma, bir yerlere yazma gereği duyar. Daha sonraları hikaye tüccarlığı gibi hiç duyulmadık bir meslek edinecektir kendisine.



Kitabı önce annem okumaya başladı ama beklentisi çok yüksekti. Sofi'nin Dünyası ve İskambil Kağıtlarının Esrarı'ndan sonra bu kitabı da onlar gibi olacak diye heyecanla okumaya başlamıştı. Ama sanırım beklediğini bulamadı ve kitabı okumadığını fark ettim. 

Kitaba el koyup annemin tepkisini de göz önünde bulundururak beklentilerimi en aza indirdim. Yine de ister istemez insan yazardan okuduğu diğer kitaplarla bir karşılaştırma içinde oluyor. Bu yüzden bu kitapla ilgili en büyük tavsiyem, eğer yazarı daha önce hiç okumadıysanız bu kitapla başlamanız pek iyi olmaz bence. 

Kitap kabaca, kurgusal bir biyografi. Yer yer Petter'in kurguladığı hikayelerin özetlerini okuyoruz ve bu kısımlar kitapta en çok hoşuma giden yerlerdi. Hikayeleri okurken büyük keyif aldım ve gerçekten üzerine kitap yazılacak türden kurgulardı. 

Ayrıca kitaptaki birkaç düşünceyi çok beğendim, çoğu yerde yazarın, ya da Petter'in mi demeliyim, düşüncelerine katıldım. Özellikle yazarlıkla ilgili olanlar çok ilginç ve düşünmeye sevk ediciydi. 




Buna rağmen sevmediğim birkaç şey var kitapla ilgili. 

Kapak ve isim, daha önce de söylediğim gibi, fazla aldatıcı. Okuyucu bu yüzden aradığını bulamıyordur büyük ihtimalle. Hatta İngilizce çevirilerin arka kapak yazısında spoiler olabilecek türden cümleler olduğunu okudum. Ayıp.


En çok hayal kırıklığına uğradığım konu, kitabın tahmin edilebilirliğiydi. Özellikle son bölüme geldiğimde, son bölümün adını okuduğumda dahi olayı nasıl bağlayacağını çözmüştüm ve hevesim filan kaçtı. 

Aslında son bölüme gelene kadar kitaba beş yıldız vermeyi düşünüyordum. Anneme çok büyük bir hata yaptığını söyleyip kitabın harika olduğunu bile söylemiştim. Olayların düğümlenmesi sürecinde yazarın sonu harika bir şekilde bağlayacağını sanıyor ve bunun için sabırsızlanıyordum.

Ama kitap, havada kalan sorular ve sinir bozucu bir gerçekle bitti. Kitabın son cümlesini okuduktan sonra kendimi havası kaçmış bir balon gibi hissettim diyebilirim.

Sonu her ne kadar beni mutlu etmemiş olsa da, vurucu olduğu da bir gerçekti. 

Yine de, içerdiği görüşler ve farklı bir yaşam öyküsü olması açısından bu kitabı okuduğuma pişman olmadım. Sonunun beni tatmin etmemesi dışında güzel bir okumaydı. 

ALINTILAR

"Hayalle gerçeği birbirinden ayırmak hiçbir zaman bana zor gelmedi. Tek sorun, hatırladığım hayalleri ve hatırladığım gerçekleri ayırt etmekte."

"Fiziksel olarak bir şeye özlem duymaya başlamadan önce kendimi yalnız hissetmemiştim. Yalnızlık ve özlem aynı madalyonun iki yüzüdür."

"Birini gammazlamak ya da birini dövmek kendini yeteri kadar ifade edemeyenler içindir."

"Bir gün kitap yazmak, bir zamanlar kitap okumak kadar sıradan bir durum olup çıkacak."

"Ne kazanacak sonsuz yaradan eğer bir gün yaratılan her şey yok olacaksa!" - Faust

"Genellikle insan, bir daha tekrarı olmayacak bir şeye, sonsuza kadar süreceğine inandığı bir şeye verdiğinden daha fazla önem veriyordu."

"Büyük bir yazar, yazacak bir konu aramaz, sadece yazması gerektiğinde yazar."

"Postmodern toplumların karakteristik bir özelliği ölümden sonraki şerefin hiç önemli olmamasıdır."

...


Siz Sirk Müdürünün Kızı'nı okudunuz mu?
Hakkında neler düşünüyorsunuz?
Benimle paylaşın!





Yorum Gönder

14 Yorumlar

  1. Okumadım ama beklentilerini karşımadığına üzüldüm hayal kırıklığı oluyor
    Alıntılar çok güzel bayıldım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara başlarken beklenti oluşturmak okuyucular olarak en büyük hatamız zaten :D

      Sil
  2. Adını görünce 'Kesin güzel bir şey çıkacak!' dedim ve ben de az buçuk kandırılmış hissediyor olabilirim :D Bu yazarı okumadım. Bundan da başlamayacağım demek oluyor bu. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarın başka bir kitabını okuyup üslubunu beğenirsen eğer, bu kitabı da okumanı tavsiye ederim ben. İskambil Kağıtları'nın Esrarı'ndan başlayabilirsin bence :')

      Sil
  3. Başlıkta kitabın ismini okuyunca hemen ilgimi çekti sahiden :) Kitap ismi mühim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen, ismi çok çekici olduğundan insan ister istemez bir beklenti içine giriyor.. -_-

      Sil
  4. Alıntıları sevdim, dediğin gibi yazarın diğer kitaplarından başlamakta fayda var. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim, İskambil Kağıtlarının Esrarı'nı tavsiye ederim şiddetle :')

      Sil
  5. Şu sıralar kitap okumayı çok boşladım sizleri gördükçe dönüş yapmam gerektiğini farkediyorum. Bu kitabı okumadım, alıntılar dikkatimi çekti.. Bende sonunu kitabın sevmediysem hüsrana uğruyorum :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son önemli ya, mutlu olmasa da vurucu olmalı bence.. Alıntıları beğenmene sevindim bu arada :')

      Sil
  6. Ən çox da Faustun sözünü sevdim ...

    YanıtlaSil
  7. Bu yazarı senle yine konuşmuştuk sanırım :D Sofie'nin Dünyası'nı beğendiğimi söylemiştim ve sen de bana İskambil Kağıtlarının Esrarı'nı önermiştin, alınacaklar listemde. İskambil'den sonra bunu da deneyebilirim belki.. Sonuna kadar güzelmiş sonuçta. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, önermiştim sanırım :D Aynen, bu kitabı da öneririm ben ya.. Dediğin gibi sonuna kadar güzeldi ve okurken eğlendim gayet de :')

      Sil