Boğulmamak İçin / George Orwell | Kitap Yorumu


Boğulmamak İçin
Yazarı : George Orwell
Çevirmeni : Suat Ertüzün
PUANIM : 2/5
...
Bu kitap hakkında sanki söyleyecek hiçbir şeyim yok gibi. Fakat aynı zamanda bir şeyler yazmak da geliyor içimden kitapla ilgili.
Hayvan Çiftliğinden sonra 1984 vardı aklımda okumak için ama 'Boğulmamak İçin' kitabının kapağı beni 1984'den daha fazla cezbetmişti. Hayvan Çiftliğini o kadar çok beğenmiştim ki bu kitaptan da aynı zevki alacağımdan emin, büyük bir hevesle başladım okumaya. Beklentilerim çok yüksekti ki bu devamlı yaptığım bir hata. 
Kitaplara hiç beklentisiz başlamak gerek yoksa yaşadığımız hayal kırıklığı ikiye katlanıyor. 
Boğulmamak İçin'in konusu kısaca şöyle;

George Bowling kırklı yaşlarda Londra'nın banliyölerinden birinde yaşayan, evli, iki çocuklu bir adamdır. Bir sigorta firmasında çalışan George, İkinci Dünya Savaşı'nın kapıda olduğu vakitlerde yaşamaktadır ve adım adım yaklaşan savaştan korkmaktadır. Bu sıkıntılı, kasvetli havadan kurtulmak için çocukluğunun geçtiği köye gitmeye karar verir.

Kitap George'un beden ölçüleriyle yakınmasıyla başladı ve kabul etmeliyim ki kitabın başlarında gayet mutluydum. Mizah duygusu hoşuma gitti, ama sadece bir süreliğine.

Kitap ha gelişti ha gelişecek diye sabırla bekledim ama yok. Merak duygusundan yoksun bir kurgu ve sıkıcı bir ana karakter. Kitapta bazı kısımlar vardı ki ana konuyla ilgisi dahi yoktu ve o kısımlarda "Eee yani?" diye düşünmemek işten bile değildi.

Yer yer o kadar sıkıldım ki okumayı bırakmayı düşündüm. Yine de başladım bir kere deyip bitirmek için okumaya devam ettim. 
Kişisel olarak hoşlanmadığım yerler vardı, okurken çok rahatsız olduğum bölümler... Söylemesem daha iyi, belki spoiler olur. 
En iyi kısımlar sanırım karakterin çocukluk anılarını anlattığı yerlerdi. Özellikle balık tutma hevesinin olduğu yıllar okumaktan en çok zevk aldığım yerlerdi. 


Savaşın, daha başlamadan bile, insanların üzerinde yarattığı etki güzel aktarılmıştı. Savaşa karşı farklı bakış açılarını görüyorsunuz kitapta ve bu biraz da sizi sorgulamaya itiyor aslında. Acaba? dedirtiyor, savaşa katılmak hakkında. 
Sınıf ayrımı konusunda da iğnelemeler mevcuttu kitapta. 
Yazarın kalemini beğendim bu kitapta da, aslında diliyle ilgili hiçbir problem yok bence. Açık, sade bir anlatımı vardı kitabın. Tek sorun sıkıcı olmasıydı bana göre. 

Bilemiyorum, belki daha derin bir mesajı vardı da ben anlamadım? 

Beğenenleri çok fazla çünkü kitabın.

Belki ileriki yaşlarımda bir kez daha okumayı denerim. Farklı bir anlam çıkartabilirim belki, kim bilir...

Yine de şu anki görüşümle, çok da tavsiye edebileceğim bir kitap olmadı Boğulmamak İçin.


ALINTILAR

"Kimse şişman bir adamın da duyguları olabileceğini düşünmez."

"Şişmanım ama içeriden zayıfım. Her taş blokunun içinde bir heykel olmasına benzer şekilde, her şişmanın da içinde zayıf birinin olduğuna hiç dikkat ettiniz mi?"

"Savaştan önce hep yazdı."

"Savaş insanların başına olmayacak şeyler getiriyordu. Ve asıl sıra dışı olan şey onun insanları nasıl öldürdüğünden çok, onları bazen nasıl öldürmediğiydi."

"Savaş eğer sizi öldürmüyorsa düşündürmeye başlaması kaçınılmazdı."

"Evlenince bazı kadıların birdenbire darmadağın olmaları ne kadar dehşet verici. Sanki her şeylerini evliliğe bağlamışlar gibi, nikahı yapar yapmaz tohumlarını döken bir çiçek misali soluyorlar."

"Derken garip bir düşünceyle çarpıldım. Adam ölmüş. Bir hayalet. Onun gibilerin hepsi ölüydü. Etraftaki birçok insanın belki de ölmüş olduğu o an kafama dank etti. Bir insanın kalbi durunca - daha önce değil - öldüğünü söyleriz. Belki insan asıl beyni durunca ölüyor, yeni bir düşünceyi idrak etme gücünü yitirince."



Siz "Boğulmamak İçin" kitabını okudunuz mu?
Hakkında neler düşünüyorsunuz?
Benimle paylaşın!



Yorum Gönder

22 Yorumlar

  1. Ben hiç okumadım canım hatta kitabın adını ilk senden duydum ama merak ettim. Kasvetli kitap severim :)
    Okuyunca paylaşırım düşüncelerimi seninle şu an Sabahattin Ali okuyorum :) Bitsin buna bir göz atayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım sen neler düşüneceksin merak ediyorum :D

      Sil
  2. Hayvan Çiftliğini bende çok severek okumuştum. ama sen bunu pek beyenmemişsin galiba. bu yorumdan sonra okuyacağımı sanmıyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayvan Çiftliği bence de çok güzeldi ama bu kitap için aynı şeyleri hissedemedim ne yazık ki :/

      Sil
  3. Ben de 1984 ve Hayvan Çiftliği'ni okuyacağım. Malum zamansızlıktan yavaş ilerlesem de artık kitap okuyamama halimi kırdım :)
    Bunu listeme bile almıyorum o zaman ;) Teşekkürler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh o okuyamama durumları.. Kurtulduğuna sevindim, ben de yeni yeni açıldım sayılır :D 1984 benim de listemde, çok da merak ediyorum. Bir fikir verebildimse ne mutlu, rica ederim :')

      Sil
    2. Benden önce okuyacağın kesin ;) Bakarım yine yorumuna ;) Yazınca plus'ta da etiketlesene beni Gözde :D

      Sil
  4. Hayvan Çiftliği diye kendimi yırtıyorum ama daha alıp okuyamadım. Bu yazara o kitapla başlamak istiyorum. Bunu da merak ediyordum ama bu yorumundan sonra biraz düşündüm sanki. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de o kitapla başla, ben de onunla başlamıştım :D Merak ediyorsan bir dene bence ya zevk meselesi sonuçta. Beğenmeyenler azınlıkta bir de çünkü. Bakalım sen neler düşüneceksin ^.^

      Sil
  5. Ben henüz okumadım.Şu an 1984 kitabını okuyorum.Ardından da hayvan ciftligini okuyacağım. Bu da listemde bakalım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1984 hakkındaki görüşlerini merakla bekliyorum ^^

      Sil
  6. Ben ve bir blogger arkadaşım 1984'ü 30 Nisan'da okuyacağız. Hatta bunu bir etkinliğe dönüştürmeyi düşünüyoruz. Eğer o zamana kadar bekleyebilirsen sen de bizimle okursan sevinirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tam da Erasmus sınavlarımdan önce bir tarih aslında ama çok sevinirim. Haber verdiğin için çok teşekkür ederim, programımı ona göre ayarlayacağım :')

      Sil
  7. Alıntılar güzelmiş aslında :D Yine de 1984'ü önce okumak daha iyi gibi çünkü ben de beklentisiz başlayamıyorum. Hayvan Çiftliği'yle de beklenti seviyem bayağı yükseldi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayvan Çiftliği'nin beklentilerini karşılayacağından şüphem yok, çok anlamlı bir eser bence kendisi :D

      Sil
  8. boğulmamak için okumayalım o zaman. hiç duymadım bu kitabı. köye gidince noluyo ki acaba ordaaa pekii. sıkıcı kitaplardan ben de hoşlanmam hiç yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek bi şey olmuyo ya benden duymuş olma da :D

      Sil
  9. Alıntılar güzel, kitap konusuda okunabilir gibi görünüyor. Biraz distopik. Yeni bir kitap okumadan önce beklenti içinde olmamanın doğru birşey olduğunu savunanlardanım. Bu sadece kitaplar için değil, hayatın her alanında böyledir. Beklentiler üzer. Kitaba 2/5 puan verdiğine göre çokta beğenmemiş görünüyosun. Bende kitap ve film yorumlarımda aynı şekilde puanlama yapıyorum. Bu yüzden içinden geçenleri anlıyor gibiyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani evet, okunabilir öyle nefret edilesi bir kitap da değil :D Hele beklentisiz başlandığında sevilebilir bile hatta. Beklenti konusunda katılıyorum, hiçbir konuda çok büyük beklentilere girmemek lazım.. :')

      Sil